Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar veya içerik sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez Politikamız
Kabut Et
YabendeYabendeYabende
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Köşe Yazıları
    • Tasavvuf
    • Felsefe
    • Tarih
    • Kültür / Sanat
    • Diğer
  • İletişim
Okunuyor: NUR ESMASI
Giriş Yap
Bildirimler Daha Fazlası
Font ResizerAa
YabendeYabende
Font ResizerAa
Arama
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Tasavvuf
  • Felsefe
  • Tarih
  • Kültür / Sanat
  • Diğer
  • İletişim
Giriş Yap
Bizi Takip Edin
© 2024 Yabende
Yabende > Ayşe Ertübey > NUR ESMASI
Ayşe Ertübey

NUR ESMASI

Ayşe Ertübey
Tarih: 05/04/2018
Ayşe Ertübey 396 kez okundu

Bir şeyin hakikati olan ilim, onun nurudur. Her şey, tüm varlıklar, Hakk’ın esma ve sıfatlarının bu âleme yansıması olduğundan, tecelli ilmi, hakikati de Allah C.C. Nur’udur. Nur, bilinmeyen âlemlerin gerçeğinin, ilminin, “Bilinmekliğimi ve sevilmekliğimi diledim” emriyle, aşamalı olarak görünür kılınması hâli. Tüm varlıkların özü, Yüce Rabbimizin İlim sıfatında dürülüyken ışık dediğimiz dalga boylarıyla, Basîr Esmasıyla harekete geçirilmesi, gözü olan varlıklar için ama özellikle insanlar için bir lütuftur.
Bu özellik hayat sahibi varlıklara maddi anlamda verilmişken, manevi anlamda da nasibi olanlara kavrama, idrak ve hâl etme lütfedilmiştir. Esmalar ve sıfatlarla donatılan, en şerefli mahlûk olan insan, kendini Tek Sevgiliye götürecek bu hidayet yolunun, Nur’la yürüneceğini bilir. Nur’a kavuşan insanların, yıldızların, Ay ve Güneşlerin izlerini takip eder. Bu güzeller güzellerinin başında, Hatem-i Enbiya, Nur’un Âlâ Nur H.z Muhammet Efendimiz (SAV) gelir. Âdem atamızdan, Peygamberimize kadar gelmiş geçmiş tüm peygamberlerimiz, gönderilen kitaplar, sayfalar da aynı Nurdan ancak farklı ölçülerle, kaderle tecellidedir. Yine evliya, veli, kibar ehli, kendilerini tanımaya çalışan kişiler, ışıklarını yanında taşıyanlardır.
İçlerindeki kutsal varlığı fark edemeyenlerde de, bu Nur vardır ancak, idrak ve hâl eksikliğinden, Ezel Bezmi’nde verdikleri sözü unuttuklarından, nurlarını hem yansıtamazlar hem de göremezler. Oysa büyüklerimiz gözümüz için yıllar, çağlar boyunca “ Göz, Nur’dur” demişlerdir. Nur Allah’tan olduğuna göre, Gözden bakan da Hak’tır. Bunu idrak edemeyen gözler kördür. Bu âlemde kör olanın, öbür âlemde de kör olarak kalkacağı söylenir. İçlerindeki Nur, onlara kendini göstermek için her şeyi önlerine serse de faydasızdır.“Gözleri var, görmezler; kulakları var, işitmezler.” Nâr, onların nuru olur.
Işık dalga boylarıyla siyahın, beyazın, kırmızının, sarının ve mavinin, yeşilin, morun ve aradaki binlerce tonun oluşması, Nurun kaderlenmesidir aslında. Doğum noktası da, Esved Nurudur. Bilinmezlik, Âmâ Âlemi. Her varlık oradan halk edilmiştir. Bu yeryüzü cennetindeki tüm renkler, lütfedilmiş gözümüze, gönlümüze. Peygamberimizin sevdiği her renk gülü, göğün, suyun maviliğini, güneşin kızıllığını, bebeğimizin gözünü, karganın siyahlığını, devenin iğne deliğinden geçip beyaza dönüşünü, gök kuşağının yedi rengini hep nurla seyrederiz.
Akıllı insanlar, her baktığı yerde asıl sahibini görür. Karanlık gecenin güneşinden ay ve yıldızlarından ibret alırlar. Gündüz güneşinde, var oldukları hâlde görünmeyenleri tefekkür ederler. Perdeleri kaldırılmış, Allah’ın hakikatini, peygamberleri, kitapları bilenler, ariflerin, alimlerin izlerini sürenler, Allah’ın Zatına mahsus, ezeli ve ebedi nurunu, kapları kadar taşırlar. Âlemler, simalar, kalpler, akıllar bu nurla parlar. Gönül, eşyanın hakikatine erince sükun bulur. Duygularına kapılanları, gözleri aldatabilir.
“Yer ve gök Rabbinin nuru ile parlamıştır. Kitap konmuş, peygamberler ve şahitler getirilmiş. Aralarında Hak ile hüküm verilmektedir. Hem onlara hiçbir haksızlık yapılmaz.” Zümer Suresi 69
“O gün, iman eden erkekleri ve kadınları görürsün ki nurları önlerinde ve sağlarında koşuyor. Bu gün müjdeniz, altlarından ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacağınız cennetlerdir. İşte büyük kurtuluş budur.” Hadid Suresi 12
Herkes aklını, ruhunu, nefsini terbiye ederek yedi rengin tecellilerini idrak edebilirse, baktığının özündeki tek rengi görür. Bakmayı bilenler, görenlerdir. Basîrden, Basîrete yürüyüş, fetihtir, kişinin kendi Miracı gibidir. Bu ancak Aşk ile yapılabilir. Aşk, tüm renkleri Tek ve Bir Nurda tekmillediğinde, İnsan olmanın Ahsen-i Takvim kimyası dile gelir. İncir, zeytin ve Tur Dağı olan insanın seyrini anlatır.
“Sen ya Tanrı nurusun ya Tanrı’nın mazharısın.” “Edep, Hak erinin göz ve gönül nurudur.” MEVLÂNA H.z.

You Might Also Like

BOZULAN NAMAZ

AĞAÇ VE MEYVE

CEVHERLER

ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİ’NİN MARİFETNAMESİNDE AŞK KAVRAMI

AŞK’TAN MUHABBETE HİCRET

Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Copy Link Print
Yorum Yazınız

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

ARZ VE SEMÂ..
H Yayıntaş Haziran 14, 2025
LÂ İLÂHE/İLLÂLLAH
H Yayıntaş Mayıs 27, 2025
İLME ÂŞIK O’NUN DOSTU..
H Yayıntaş Mayıs 13, 2025
RAHMÂN’SIZ RAHÎM MÂNÂSI OLMAYACAKTIR.
H Yayıntaş Mayıs 12, 2025

Bizi Takip Edin

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
YabendeYabende
Bizi Takip Edin
Telif Hakkı © 2024 Yabende. Tüm Hakları Saklıdır.
Hoşgeldiniz

Giriş yapmak için kullanıcı adınızı ve şifrenizi giriniz.

Şifrenizi mi unuttunuz?