Meryem kıssasında Yahudilikten gelen Hristiyanlık öğretisi olarak rahiplik ve rahibelik anlayışı türemiştir..
Rahipler ve rahibeler zahiren (şehvet) zevk ile haz alma yetilerini yok etme çabasında olmuşlar hatta Meryem’in kur’b’an’lığı erkekten arınmış bir kadın olarak lanse edilir..
Yahudilik ve Hristiyanlık anlayışında Rahmân olan erkek devre dışı bırakılmak istenmiştir.
Halbuki Kur’an içre idrak ediyoruz ki Hz. İsa Rahmân tohumu olarak Rahîm’iyet’ten tecelli etmektedir.
Tecellilerin tümünü ise Muhammed (sav) ve âlemlere R’Ahmet ol’an peygamberimizin zuhuratının şuuru ile idrak ediyoruz.
Rahmân yoksa Rahîm manâsı olmayacaktır, tohum yoksa mahsulü hikmetin dayanağı bulunmayacaktır..
Hz. Meryem’in dediğini çok iyi idrak etmeliyiz, “Bana hiç bir erkek eli değmedi.” demiştir Rabbine. Rabbi de ona “Tohumsuz hikmet ve nimet olmaz, biz sana bir tohum yani bir Rahmân tohumu ile müjdeliyoruz.” demiştir..
Mürşid’i Hz. Zekeriya Meryem’in Rahmân’ani tohumudur ki Hz. Zekeriya’nın iç varlığını Rahîm’iyet’inde açan Meryem’dir..
Günümüzde empoze edilmeye çalışılan kadın Mürşid’liği diye bir şey Kur’an üzerinde bulunmamaktadır..
Rahmân tohumlaması olmadan Rahîm’iyet mümkün değildir. Rahîm’iyetin doğuşuna mutlak yönelinmelidir. Lâkin Rahîmiyet bir Rahmân (tohum) katiyen değildir..HŞY