Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar veya içerik sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez Politikamız
Kabut Et
YabendeYabendeYabende
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Köşe Yazıları
    • Tasavvuf
    • Felsefe
    • Tarih
    • Kültür / Sanat
    • Diğer
  • İletişim
Okunuyor: BALKANLARDA TÜRK VARLIĞI
Giriş Yap
Bildirimler Daha Fazlası
Font ResizerAa
YabendeYabende
Font ResizerAa
Arama
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Tasavvuf
  • Felsefe
  • Tarih
  • Kültür / Sanat
  • Diğer
  • İletişim
Giriş Yap
Bizi Takip Edin
© 2024 Yabende
Yabende > Çağatay Karagöz > BALKANLARDA TÜRK VARLIĞI
Çağatay Karagöz

BALKANLARDA TÜRK VARLIĞI

Çağatay Karagöz
Tarih: 18/11/2018
Çağatay Karagöz 333 kez okundu

Geçtiğimiz yazının sonunda Makedonya’da yaşamış ve hala da yaşamakta olan Türkler ile ilgili yazacağımızı söylemiştik. Ancak daha eski dönemlerde yaşamış olan Türkler ve Türk kavimleri hakkında yazmayı daha uygun gördük.

Türkler, geçmiş dönemlerde de Balkanları yurt olarak edinmişlerdir. Aynı zamanda günümüzde yaşayan toplumların temellerini atmış, dillerine ve kültürlerine de etki etmiştir. Şimdi bu toplulukları kısaca görelim:

Balkanlara ilk göç eden Türk kavmi Hunlar olmuştur (Kavimler Göçü). Hunlar, 4. yy’ın sonuna doğru Kuzey Asya’dan Doğu ve Güneydoğu Avrupa’ya gelmişlerdir. Balkanlarda yaşadıkları dönem boyunca kendi dillerinde bulunan bazı kelimeler, günümüz Balkan topluluklarında da hala kullanılmaya devam etmektedir. Bu kelimelerden bazıları “Ban, Bojan, Bojana, medos, derbend, girdap, Vardar vs” kelimeler öz Türkçe kelimeler olup günümüz Balkan ülkelerinde geçmişte kullanılmış ve hala daha bazı kelimeler kullanılmaya devam etmektedir. Örneğin şu anki Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin başkenti Üsküp’ü ortadan ikiye ayıran Vardar Nehri’nin adı.

Hunların ardından Balkanlara gelen ikinci Türk kavmi Avarlar olmuştur (522). Avarlar, Balkanlara geldiği andan itibaren Avrupa siyasetine yön veren etkili bir Türk kavmi olmuştur. 565 yılında ise Avrupa Hunlarının topraklarında kendi İmparatorluklarını kurmuşlardır. Buraya gelişlerinde bazı Slav kabilelerini de önlerine katarak günümüz coğrafyasının şekillenmesinde büyük rol oynamışlardır. Daha çok Germen boyları ve Bizans ile savaşmışlardır. Günümüze kadar yapılan kazılarda Avarlara ait birçok silah bulunmuştur. Kazılarda çıkarılan veya ele geçirilen demirden uzun şekilli mızrak uçları, ok yay, sadaklar, düz ve iki yanı da keskin kılıçlar ile kınları, zırhlar ve kemerler ülkelerdeki savaş şeklini bile değiştirmiştir. 835 yılında yıkılan Avarların ardından bugün Macaristan’da Avar soyundan yaşayan Türklerin olduğu iddia edilmektedir.

Hunlar ve Avarları gibi Balkanlara gelen üçüncü Türk boyu ise Bulgarlar olmuştur. Bulgarlar, Balkanlara yerleşen en eski Türk boyudur. Daha sonraki süreçte asimile olmuş ve Slavlaşmışlardır. Günümüzdeki Bulgarlar kendilerinin Slav kökenli olduğu iddia etseler de tarihi belgeler Bulgarların bir Türk boyu olduğunu açıkça belgelemiştir.

7. ve 11. yy’lar arasında Uz, Peçenek ve Kumanlar da Balkanları mesken edilmiş Türk boylarındandır. Özellikle Peçenekler ve Kumanların Balkanlardaki etkisi büyük olmuş ve Avarlar gibi Avrupa siyasi tarihinde önemli rol oynamışlardır. Peçenek kökenli olup günümüzde yaşayan Türkleri görmek mümkündür. Sırbistan’da Peçentsi köyü gibi Kraguyevats ve Kosova’nın Gilan şehri yakınlarında günümüzde yaşayan Peçenek Türkü bulunmaktadır.

Kumanlar ve Peçenekler daha çok dil konusunda Balkanları etkilemiştir. Sırpça ve diğer dillerde kullanılmış ve şu anda kullanılmakta olan Bozduman, Koliba, Kuman, Kumana, Kumanovo, Kula, Kumane, Meydan, Meydanpek, Şara, Şarkamen, Veles ve Vetesnitsa gibi Türkçe kelimeler Peçenek ve Kumanlardan kalmadır. Öyle ki Kumanovo ve Veles isimleri bugün Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’ndeki iki kentin adıdır. Ayrıca Tetovo’dan Prizren’e kadar uzanan yol Peçenek Yolu olarak adlandırılır.

Kumanlar ayrıca Codex Cumanicus adıyla yazdıkları kitap Avrupa literatürü için çok önemli bir kaynaktır. Kitabın yazılış amacı İtalyan ve Almanlara Kumancayı öğretmektir. Kitap hala daha bugün bulunmakta olup derlenmesi 1 asır sürmüştür. Gramer-Sözlük olarak yazılan kitabın sözlük kısmı Latince-Farsça-Kıpçakça olarak düzenlenmiştir.

Balkanlara giderek orayı yurt edinen diğer Türk boyları ise İskitler, Macarlar ve Gagavuz Türkleri olmuştur.

İskitler hakkında bilgileri ünlü Yunan tarihçileri Herodotos ve Hippokrates’in yazmış olduğu kitaplarda görmek mümkündür. Hippokrates, İskit Türklerinin göçebe olarak yaşadıklarını, pişmiş et yediklerini, öküzlerle çekilen arabaların kendileri için çok önemli olduğunu belirtmiş ve kımız içtiklerini anlatmıştır.

Herodotos ise Türklerin asla domuz eti yemediklerini, daha çok at kestiklerini söylemiştir. Ayrıca üç tanrısal inanca sahip olduklarını (Yer, Gök ve Ev-Aile) söyleyerek atalarına büyük saygıları olduklarını söylemiştir.

Macarlar Türk boylarından biri olmuştur. Tarihlerinden bu yana kadar Hunlara özel ilgi duyan Macarların Hunlara ait bir boy oldukları iddia edilmektedir. Öyle ki ülkenin İngilizce ismi Hungary’dir. Macarlar kökenlerinin Türk boylarına ait olduğunu kendileri de kabul etse de diğer devletler (özellikle Habsburglar) kendilerinin Türk boylarından olmadığını ve dillerinin Türkçe ile bir alakasının olmadığını iddia etmişlerdir. Ancak yapılan çalışmalarla beraber günümüz Macarcasında yaklaşı 1600 öz Türkçe kelime bulunmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlara geldiğinde buradaki halkı asimile etmeye çalıştığı iddiasını hepimiz duymuşuzdur. Ancak bu tezi çürütecek bir Türk boyu vardır. Onlar da Gagavuz Türkleridir. Gagavuzlar Ortodokstur. Eğer Osmanlı, Balkanlarda asimilasyon yapsaydı öncelikle kendi dillerini konuştuğu insanlardan başlamaz mıydı? Şu anda Gagavuzların kullandığı dil Trakya şivesine çok yakın bir dildir. Kökenleri Osmanlı öncesine dayanan Gagavuzlar milli benliklerinden asla ödün vermemişlerdir.

You Might Also Like

KORONA GÜNLÜKLERİ 2

KORONA GÜNLÜKLERİ

NOBEL BARIŞ MÜSVEDDESİ

GAZİ HÜSREV BEY

MEDENİ (?) AVRUPA

Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Copy Link Print
Yorum Yazınız

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

ARZ VE SEMÂ..
H Yayıntaş Haziran 14, 2025
LÂ İLÂHE/İLLÂLLAH
H Yayıntaş Mayıs 27, 2025
İLME ÂŞIK O’NUN DOSTU..
H Yayıntaş Mayıs 13, 2025
RAHMÂN’SIZ RAHÎM MÂNÂSI OLMAYACAKTIR.
H Yayıntaş Mayıs 12, 2025

Bizi Takip Edin

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
YabendeYabende
Bizi Takip Edin
Telif Hakkı © 2024 Yabende. Tüm Hakları Saklıdır.
Hoşgeldiniz

Giriş yapmak için kullanıcı adınızı ve şifrenizi giriniz.

Şifrenizi mi unuttunuz?