Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar veya içerik sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez Politikamız
Kabut Et
YabendeYabendeYabende
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Köşe Yazıları
    • Tasavvuf
    • Felsefe
    • Tarih
    • Kültür / Sanat
    • Diğer
  • İletişim
Okunuyor: BULGARİSTAN’DA ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI İZLERİ
Giriş Yap
Bildirimler Daha Fazlası
Font ResizerAa
YabendeYabende
Font ResizerAa
Arama
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Tasavvuf
  • Felsefe
  • Tarih
  • Kültür / Sanat
  • Diğer
  • İletişim
Giriş Yap
Bizi Takip Edin
© 2024 Yabende
Yabende > Çağatay Karagöz > BULGARİSTAN’DA ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI İZLERİ
Çağatay Karagöz

BULGARİSTAN’DA ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI İZLERİ

Çağatay Karagöz
Tarih: 09/04/2019
Çağatay Karagöz 376 kez okundu

Kıymetli Yabende okuyucuları. Uzunca bir süre yoğun sınav programımdan ötürü yazılarıma ara vermek zorunda kalmıştım. Bunun için önce sizlerden sonra bütün Yabende Gazetesi ekibinden teker teker özür dilerim.

Efendim. Malumunuz işlediğimiz konular Balkanlar ile alakalı oluyor. Bu zamana kadar yazdığımız yazıların çok büyük bir kısmını savaşlar oluşturmakta. Bu yazımızda ise sizlere Bulgaristan’daki Çağdaş Türk Edebiyatının nasıl geliştiğini ve daha sonraki dönemlerde nasıl değişiklikler geçirdiğini aktarmaya çalışacağız.

Çağdaş Bulgaristan Türk Edebiyatının tanımını yapmak gerekirse; 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ile başlayan süreçte Bulgaristan’da yaşayan Türkler, 1908 yılında 2. Meşrutiyet’in ilanının ardından burada azınlık durumuna düşmüştür. İşte bu ve bundan sonraki dönemde Bulgaristan Türklerinin oluşturduğu edebiyata Çağdaş Bulgaristan Türk Edebiyatı adı verilir.

Çağdaş Bulgaristan Türk Edebiyatını üç bölümde incelemek mümkündür.

Bu dönemlerden ilki 1878 ve 1944 yıllarını içine alır. Aynı zamanda bu dönemlerde Bulgaristan’da ilk önce Özerk ardından Çarlık Dönemleri yaşanır. İlk dönemde edebiyat adına ilk adım 1922 yılında atılır. Daha eski yıllar hakkında ise ne yazık ki herhangi bir bilgi yoktur. 1922 yılında Şumnu kentinde açılan Nüvvap Medresesi’nden yetişen Aşık Hıfzı, Mustafa Şerif Alyanak, Hüseyin Raci Efendi gibi yazar ve şairler ile birlikte o dönemde öğrenimini Türkiye’de gören Ali Osman Ayrantok, Oğuz Peltek gibi yazar ve şairler Çağdaş Bulgaristan Türk Edebiyatının ilk örneklerini vermeye başlarlar. Ancak daha ileriki dönemlerde bu yazar ve şairler Türkiye’ye ya kendi istekleriyle ya da zorunlu olarak göç ettiklerinden dolayı eserlerinin basımı Türkiye’de olmuştur. Bu eserlerden Bulgaristan’da basılanı Sofyalı Aşık Hıfzı’nın Plevne Muharebesi Destanı olduğu tahmin edilmektedir.

İkinci dönem ise 1944 yılında komünist rejimin iktidara gelmesiyle başlar. Komünizm ile birlikte Bulgaristan Türk Edebiyatı tamamıyla devlet kontrolüne girer ve resmi ideoloji benimsetilmeye çalışılır. Bu döneme aynı zamanda Çağdaş Bulgaristan Türk Edebiyatı için karanlık dönem de denebilir. Komünizm rejiminin başlamasından itibaren Bulgaristan’da Türklere çeşitli baskılar kurulmaya başlanır. Çıkarılan gazete ve dergilerde Türkçeye uymayan ve Bulgaristan halkının konuştuğu bir dil getirilerek burada yaşayan Türklerin dilleri bozulmak istenmiştir.

İlk dönemdeki Türk edebiyatı etkisi gitmiş yerini Sovyet ve Bulgar edebiyat etkisi getirilmiştir. Üslup, dil ve ifade zenginliği bakımından Türk edebiyatı ele alınsa da konu ve ideoloji açısından Sovyet ve Bulgar edebiyatları etkili olmuştur. Yine bu dönemde yazılan şiirlere bakıldığında bu şiirleri yazanların mesleklerinin öğretmen olduğunu görmek mümkündür. Devlet ile zıt düşüp mesleklerini kaybetmekten çekinen öğretmenler yine devlet ideolojisine bağlı olarak öğrencilere yönelik şiirler yazmışlardır. Bu dönemde özellikle çocuk edebiyatının oldukça geliştiğini söylemek mümkündür.

1960’tan itibaren ise Bulgaristan’da Türkler üzerinde çok büyük baskılar kurulmaya başlanmıştır. 1960-1967 yılları arasında bu baskılarda Türk kültürü adına ne varsa yok edilmeye, Türklerin adları değiştirilmeye çalışılmış ve dahi Türkçe konuşmak bile yasaklanmıştır.

Çağdaş Bulgaristan Türk Edebiyatının 3. dönemi ise 1990 ve sonraki dönemleri kapsamaktadır. 1989 senesinde Bulgaristan’dan Türkiye’ye yaşanan ve Büyük Göç olarak adlandırılan bu dönem bugün hala devam etmektedir. Devlet tarafından zorlamalara ve baskılara dayanamayan birçok Bulgaristan Türkü Türkiye’ye göçmek zorunda kalmıştır. Bugün de bu göçten bahsetmek mümkündür. Özellikle Jivkov iktidarının sona ermesi ve suçluların cezalandırılmasının ardından Türk edebiyatı kendine gelmiş ve kültür ve siyasi bakımdan varlıklarını yeniden ortaya koymuştur.

Bu dönemde Kemal Bunarciev, Yusuf Kerimov ve Ahmet Tımışev gibi yazarlardan bahsetmek mümkündür. Ortaya koydukları eserler ise genel olarak yasaklı döneme ait olan konulardır.

Sonuç olarak Çağdaş Bulgaristan Türk Edebiyatı çeşitli ve birbirinden zorlu evrelerden geçse bile bugün de hala varlığını sürdürmektedir. Ancak Bulgaristan Devleti’nde bugün hala Türklere çeşitli baskılar uygulanmaktadır. Hatta öyle ki bazı yazarların daha sonraki nesillerde burada yaşayan Türklerin asimile olacağı endişesi taşıdığını görmekteyiz.

You Might Also Like

KORONA GÜNLÜKLERİ 2

KORONA GÜNLÜKLERİ

NOBEL BARIŞ MÜSVEDDESİ

GAZİ HÜSREV BEY

MEDENİ (?) AVRUPA

Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Copy Link Print
Yorum Yazınız

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

ARZ VE SEMÂ..
H Yayıntaş Haziran 14, 2025
LÂ İLÂHE/İLLÂLLAH
H Yayıntaş Mayıs 27, 2025
İLME ÂŞIK O’NUN DOSTU..
H Yayıntaş Mayıs 13, 2025
RAHMÂN’SIZ RAHÎM MÂNÂSI OLMAYACAKTIR.
H Yayıntaş Mayıs 12, 2025

Bizi Takip Edin

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
YabendeYabende
Bizi Takip Edin
Telif Hakkı © 2024 Yabende. Tüm Hakları Saklıdır.
Hoşgeldiniz

Giriş yapmak için kullanıcı adınızı ve şifrenizi giriniz.

Şifrenizi mi unuttunuz?