Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar veya içerik sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez Politikamız
Kabut Et
YabendeYabendeYabende
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Köşe Yazıları
    • Tasavvuf
    • Felsefe
    • Tarih
    • Kültür / Sanat
    • Diğer
  • İletişim
Okunuyor: EKONOMİ ŞEHİRLERDE YENİ AÇILIMLAR KAZANIR
Giriş Yap
Bildirimler Daha Fazlası
Font ResizerAa
YabendeYabende
Font ResizerAa
Arama
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Tasavvuf
  • Felsefe
  • Tarih
  • Kültür / Sanat
  • Diğer
  • İletişim
Giriş Yap
Bizi Takip Edin
© 2024 Yabende
Yabende > Prof. Dr. Nazif Gürdoğan > EKONOMİ ŞEHİRLERDE YENİ AÇILIMLAR KAZANIR
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan

EKONOMİ ŞEHİRLERDE YENİ AÇILIMLAR KAZANIR

Prof. Dr. Nazif Gürdoğan
Tarih: 13/07/2018
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan 270 kez okundu

İstanbul yüzyıllarca Avrupa’nın en büyük şehiri olarak, Türk ve İslam dünyasının Avrupa’ya açılan kapısı olmuştur. Türkiye Brüksel’de tam olarak yer aldığında, Türk dünyasının sınırları, İsveç’ten İspanya’ya kadar genişleyecektir. Sınırların önemini yitirdiği Yirmi birinci yüzyılda, kültür ve çekim merkezi olmak için, şehirler arasındaki yarış büyük bir hız ve yoğunluk kazanacaktır. Ayasofya’sı, Süleymaniye’si, Sultanahmet’i, Topkapı’sı, Surları ve Hisarlarıyla, İstanbul dünyanın belli başlı çekim merkezlerinden biridir.
***
Süleymaniye İstanbul’un, İstanbul Avrupa’nın, Avrupa dünyanın bilgi ve bilgelik kaynaklarının başında gelir. Şehirlerin birbirleriyle ekonomik ve kültürel yarışında, en etkili ve en güçlü silahları, düşünce ve eylemin ana kaynağı olan, insanlığın bilgi ve bilgelik birikimidir. Şehirlerde dar caddeler, kültür ve sanatla geniş bulvarlara dönüşürler. Eğitimden sağlığa, ekonomiden politikaya kadar, her alanda zenginlik, derin bir kültür ve sanat birikimine dayanır. Dünyanın ortak mirasından yararlanmayan, derinliği olmayan yüzeysel bir kültürle, paylaşımcı bir ekonomik yapı oluşturulmaz.
***
Kültürel derinlik, her alanda kusursuzluğu aramanın yoluyla birlikte, kusursuz ürün, kusursuz hizmet ve kusursuz bilgi üretme yollarının geliştirilmesine, ışık tutarak zenginlik kazandırır. Kültürün kapsama alanı, bilim ve teknolojinin ilgi alanından, çok daha geniş ve çok daha derindir. Şehirdeki hayatın çelişkileri, açmazları, mutlulukları, kültür ve sanat çalışmalarında, bütün ayrıntılarıyla ele alınır. Kültür şehirlerde bütün insanlara katkıda bulunduğu, şehirlerin bütün insanlığa bıraktığı, çok boyutlu ortak bir mirastır. Kültür statik olmayan, dinamik bir yapıya sahiptir.
***
Şehirlerin karşı karşıya olduğu ekonomik, toplumsal, siyasal sorunlar, insanların kültürel zenginliklerini yitirmelerinden kaynaklanmaktadır. Şehirlerdeki kültür ve sanat çalışmalarına, hız ve yoğunluk kazandırmadan, ekonomik ve politik alanda, yeni açılımların yolunu açmak mümkün değildir. Şehirlerin gelişmesiyle, kültürel gelişmeler el ele giderler, şehirlerin zenginlikleri kültürel gelişmelere, kültürel gelişmeler şehirlere yansır. Kültürler güçlerini şehirlerden alırlar. Nasıl topraklar sürülerek ürün verirlerse, kültürler de işlenerek ürün verirler.
***
Kültür dünyasında yaşanan depremler, dünyanın karşı karşıya olduğu sorunların çözümünü, Kudüs’te değil, Atina’da arama yanılgısına sürüklemiştir. Fransa’nın öncülüğünde bütün dünya, kutsal kültürden iz taşıyan her şeyi, bütünüyle yok sayma kervanına katılmıştır. Kudüs’ten iz taşıyan değerler, hayatın bütün alanlarından uzaklaştırılmıştır. Paris’teki günlük hayatla, Ankara, Tahran, Tokyo ve Pekin’deki günlük hayat arasında bir fark kalmamıştır. Tek kültürlülük insanları, insanlar şehirleri yoksullaştırmıştır.
***
Toplumlar kültürleriyle birlikte değişirler, değişimler sert yöntemlerden daha çok esnek yöntemlerle yapılırlarsa, beklenen sonuçlar alınır. Dünyanın hiçbir ülkesinde, yerleşik kültürel değerler, yukarıdan alınan kararlarla değiştirilemezler. Ülkelerin ve şehirlerin değişmesinde, kültürel alan yıkılarak, ekonomik alan inşa edilemez. Şehirlerde kültürün çok boyutlu dilinin öğrencisi olmayanlar, ekonominin tek boyutlu dilinin öğreticisi olamazlar. Ekonominin dili açık, kültürün dili örtüktür. Şehirlerde zenginlik çok kültürlülükten kaynaklanır.
***

You Might Also Like

DÜNYADA SÜREKLİ SAVAŞTAN KESİNTİSİZ BARIŞA GEÇME HER ÜLKEDE UÇ VERECEK YENİ YUNUS’LARLA GERÇEKLEŞİR

İNANAN İNSANLARIN ELİNDE BİR KANDİL BİN KANDİLE DÖNÜŞÜR

SINIRLARIN ÖNEMİNİ YİTİRDİĞİ DÜNYADA HİÇBİR ÜLKE GELEN YILLARININ GEÇEN YILLARINI ARATMASINI İSTEMEZ

FİZİK DÜNYAYLA KAPATILAN METAFİZİK DÜNYANIN PERDELERİNİ KUTSAL KİTAPLARLARA DAYANAN EZELİ VE EBEDİ BİLGELİKLE AÇMAK

BİLİNMEYEN GÖKYÜZÜNÜN BİLGİ VE BİLGELİK HAZİNELERİ EDEBİYATÇILARLA ZENGİNLEŞEREK YENİ AÇILIMLAR KAZANIR

Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Copy Link Print
Yorum Yazınız

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

Oku Demek Din’lemektir..
H Yayıntaş Ağustos 1, 2025
İnsan Nasıl Ölebilir/ Ölümü Tadabilir?..
H Yayıntaş Temmuz 30, 2025
Özünde Bir Olmak..
H Yayıntaş Temmuz 28, 2025
Hz. Musa’nın İnek Bahsi..
H Yayıntaş Temmuz 27, 2025

Bizi Takip Edin

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
YabendeYabende
Bizi Takip Edin
Telif Hakkı © 2024 Yabende. Tüm Hakları Saklıdır.
Hoşgeldiniz

Giriş yapmak için kullanıcı adınızı ve şifrenizi giriniz.

Şifrenizi mi unuttunuz?