Kalpler/nefsler ancak Allah’a kurb’an olunca Kerbela hadisesi Allah’a hizmet eden bir vaka olarak anılabilir..
Zannedilmesin ki an deminde müminler/biat üzre olanlar kerbelaya çekilmeyecektir..
Biat’ın gereğini yerine getiren Muhammed’i varlığın ardı olan peygamber torunları Muhammed’i varlığın önderliğinde ve şahitliğinde Allah’a verdikleri biat’ın üstünde kıyam eylemişlerdir. Kıyam canlarını vermek pahasına saflarını tarikin izindeki çizgide korumalarıdır..
An deminde Kerbela vakasına uğramadan biatlarını seküler ve emperyalizm anlayışı içinde kapitalist sisteme verenler, o peygamber torunlarının Kerbela alanında karşısına çıkanlardır.
Olayları ve vakaları geçmişin, tarihin izleri gibi okumak kişilerin kendinden dolayısıyla Allah’a verilmiş biatlarından kaçmasıdır.
Kerbela olayının içeriği an deminde küresel bir hadisedir..
Dergâhlar, materyalist sistemin getirisi olan maddeperestliği gün yüzüne çıkartmakla içinde bulunduğu mücadelenin bir Kerbela vakası olduğunu hatırlatarak idrak ettirir..
Geçmişi masal gibi anlatan şeyhler değil, an’da hadiseleri muhabbeti ile vurguluyan nefsi ve dahi idraki uyandıran Mürşid-i Kamiller ile dostluk köprüsü kurmak elzemdir..
Başta kurduğumuz cümlenin sırrı Muhammed’i Mürşid varlığının olayları ve hadiseleri an deminde kişilere izlettirmesidir.
Allah’a hizmet eden o Veli kullar, kerbelanın içinde mücadele veren ve bu mücadelede aynı o Kerbela sahasında olduğumuzu öğüt eyleyenlerdir.
Kim Allah’a kurb’iyetliğini sunmak istemez, Yezit güruhu müminlerin/dervişlerin şehadetini arttırır, biatını pekiştirir. Allah’a adanmış kulların varlığı kerbeladan geçmektedir..
Kerbelamız mübarek olsun..
İllâ illâllah Hû..