İnancın cevheri sadrındadır..
O’, emir edince ilk önce sadr açılır, o açılmadıkça senin için küfür ve inkâr ile dolar ya da faydasız bir et seviyesine düşersin..
Kalpten söz edersiniz de siz henüz sadırlarınızı açmadınız, kır o kabuğunu da girsin O’nun ışığı içine. O’nun ışığının ilk bahşedeceği akıl O’nun nurudur ki yürek denilen et parçası değil, o kalptir..
İmân’ın akıl ile ineceği mahâl burasıdır, akleden burasıdır..
Düşüncenin derinleşeni buradadır, o kalbin de bir dışı vardır, o bir zar gibidir, o muhabbetin mahallidir..
İlk önce oraya düşer muhabbet ışığı. İki ucu birbirine çeken kuvvet ayan edince kendini sende temaşa başlar, içeriye doğru bir gidiş başlar, başlama ile an aynıdır orada. Kalbin gözü görmeye başlar ve gözünle gördüğünü kalp yalanlamaz ve bil ki kalbinin içinin de içinde ulu bir AŞK başlar..
Bu aşk yok eder, ne varsa yıkar, gönlü viran eder. Burada artık tek bir sevgi var ve bil ki o içinin de içinin de içinde öyle bir nokta vardır ki, gözle görünmeyen ama görünene sonsuz gelen, işte ledün oradadır ve bil ki bu keşfe tabidir..
Burada melekler bilmez ama sen bilirsin ve bil ki kalbinin içinin de içinin de içinin de canı olan bu nokta senin hakikatin. İşte sen her şeyi oradan bilirsin..HŞY