O’, hiç bir şey ile kıyaslanamayan, hiç bir benzerinin olmadığı ve yaratmanın hikmetini ancak kendisinin bildiği Mûbdi’dir..
Biliniz ki, bazılarının konuşurken ettikleri sözler bir bilmemenin sonuçlarıdır. Onlar derler ki, “Allah ruhunu sadece insana mı üfledi. O’, ağaca da o ruhdan üflemedi mi”..
Biliniz ki, işte ilimsiz sözlerin söyleyecekleri ancak bu kadardır. Bundan onların zararı olur. O’, ise Gani’dir..
Yaratılışın nereden başladığını hem bilmez hem de konuşurlar. O inanmayanların bağlanma hisleri kaybolmuştur. Mahlûk tarafına meyleden insan içindeki gizemi keşfedecek histen yoksun kalır. Allah her türlü düşünceden münezzeh’tir. O’, her şeyi yoktan var etmiş ve kendinden değiştirerek verdiğini görünür kılabilmek için maddeyi yaratmıştır..
Biliniz ki, siz de bir maddesiniz. O cahil konuşan düşünmez ki kendi bir ağaç kadar dahi uzun yaşayamaz. O’, bazı ağaçlara uzun bir ömür bahşeder, sen geçersin ama o geçmez..
Biliniz ki, bize düşünmek emredilmiş. Çok düşünün ve derin düşünün..
İlmin kendisinde olduğundan emin olduğu O’nun kulu ilme kavuşur, kavuşmak onun ilimle kuşanmasıdır. Ancak sadece bu değildir. İlimden emin olan O’nun kulları kuşanmasa da saadet içinde yaşar..
Biliniz ki, daha kâinat yokken Allah vardı. O’, insanı malzemesiz yarattı ve herkesten sadece bir tane yarattı. Herkes içinde ‘ol’ emrini taşır ve bu emir hiç bir zaman durmaz. İlk hareketten itibaren devam eden emir hiç kesintisiz devam eder ve edecek. Geçmiş ya da gelecek yoktur, sadece an var. Geçmiş sizin zihninizde kalanlardır, gelecek yine zihninizde tasavvur ettiklerinizdir. Geçmiş de gelecek de bir gerçek boyutluk değildir. Onlar ağırlığı olmayan misaldedirler. Fakat an şeklin zuhur ettiği ve şekilden nice devranların döndüğüne şahit olduğun tek gerçekliktir..
Şimdi düşün ve bu gerçekliğin ne anlama geldiğini tefekkür et fakat bunda ileri gitme..
Biliniz ki, sen tefekkür edince çok abartarak gece gündüz düşünme, o vakit aklınız sizi terk eder, onun terki sizi mutlak bir hüsrana götürür. Siz tefekkür edin ancak birkaç zaman sonra bırakın. Şuurunuzun içi geri kalanını yapacaktır. Şuuru tetikleyen tefekkürdür, az bir tefekkür dahi bir üst bilinç ile aranızdaki bağı kurar. Bunun en güzeli hâlim kul’dan ortaya çıkar. Her şeyin bir su gibi aktığı ve hiç hesapsız kendi doğallığında seyrettiği o O’nun hâlim kulu geleni alır ki o tefekkür edince kendisine bilginin aktığını görür..
Şimdi ey inananlar!. Solunuzdan gelen her düşünceyi hemen def edin. Sadece güzel düşüncelere odaklanın. Biraz sonra fark edeceksiniz ki içinizde bir ferahlık doğar ki işte aslolan budur..
Biliniz ki, O’, meleklerinin her birine bir emanet verdi. O’, insanı yarattığında ise meleklerin hepsine emanetlerini insana bırakmalarını emretti. Bütün melekler ancak biri hariç emanetlerini insana verdiler..
İşte “Allah yok” diyen o insanlar O’nun emanetini içlerinden söküp O’nun alacağı bir hükmün seçimini yaparlar..
Ey gafil!..sen seçimini yaparsın, O’, hükmünü keser. Bir de o hükmü güzel kesilenler var ya, işte onlar O’nun o emanetlerini alıp onlarla arzın üzerine çıkarlar ve yedi kudretin sırrına talip olurlar..
Biliniz ki, bir şeyin üflenmesi O’nun benzerinin bütünden parçalara akmasıdır. Yaratma sadece Allah’a mahsusutur, siz ancak daha önce yaratılmış bir şeyi yaparsınız. Ancak biliniz ki, O’, her şeyin ilkini yaratmış ve her şeyi yoktan var etmiştir. O’, sonsuz kudret sahibi Mubdi’dir..HŞY