Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar veya içerik sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez Politikamız
Kabut Et
YabendeYabendeYabende
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Köşe Yazıları
    • Tasavvuf
    • Felsefe
    • Tarih
    • Kültür / Sanat
    • Diğer
  • İletişim
Okunuyor: AZERBAYCANIN ULU TÜRKÜ
Giriş Yap
Bildirimler Daha Fazlası
Font ResizerAa
YabendeYabende
Font ResizerAa
Arama
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Tasavvuf
  • Felsefe
  • Tarih
  • Kültür / Sanat
  • Diğer
  • İletişim
Giriş Yap
Bizi Takip Edin
© 2024 Yabende
Yabende > Fariz Khalilli > AZERBAYCANIN ULU TÜRKÜ
Fariz Khalilli

AZERBAYCANIN ULU TÜRKÜ

Dr. Fariz Khalilli
Tarih: 26/01/2018
Dr. Fariz Khalilli 573 kez okundu

Kimdir, Ulu Türk?

Azerbaycanda Halil Rızadır Ulutürk, deyirler.

O, Azerbaycan’ın halk şairidir, şehit atasıdır, örnek abide şahsiyetidir.

Halil Rıza Ulutürk 1932 yılının Ekim ayının 21’nde Azerbaycan’ın Salyan ilinin Pirebbe köyünde doğmuştur. Salyan şehrinde 2 saylı okulda eğitimini almış, Azerbaycan Devlet Universitesinin Filoloji bölümünde Gazetecilik okumuştur. İlk şiiri “Kitap” ismi ile 1948 yılında “Azerbaycan pioneri” gazetesinde basılmıştır. Universitede okurken eleştirmen Cafer Handan, şair Bahtiyar Vahabzade, yazar Mirze İbrahimovla ilişkiler kurmuş, onlardan etkilenmiştir.

1954 yılında Halil Rıza Sovyet Yazarlar Birliğinin üyesi seçilmiştir. Onun ilk şiirler toplusu “Bahar gelir” kitabı 1957 yılında basılmıştır. 1957 yılında Azerbaycan Yazarlar Birliği Halil Rızanı Moskovaya, Maksim Gorki adına Dünya Edebiyat Enstitüsü yanında Yüksek Edebiyat kurslarına göndermiştir. Halil Rıza rus şairi Pavel Antokolskinin başkanlığı ile poeziyanın nezeri esaslarını öğrenmiş, dünya halklarının kültürel mirası ile ilgilenmiştir. Moskovada eğitim yıllarında rus şairi Samuil Marşakın evinde ve Lev Tolstoyun hatıra müzesinde olmuş, Nazım Hikmet ve Mihail Şolohovla görüşmüştür.

Halil Rıza 1963 yılında “Savaşdan sonraki Azerbaycan sovyet edebiyatında poema türü (1945-1950)” konusunda doktora tezi savunmuştur. Üniversitede ders okutan Halil Rıza Azerbaycan dilinin saflığı, yabancı dillerin etkisine maruz kalmaması için gayret etmiştir. Ruslaştırma siyasetine direnen Halil Rıza engellerle karşılaşmıştır. Azerbaycan Devlet Pedagoji Enstitüsünden uzaklaştırılan Halil Rıza Azerbaycan Bilimler Akademisinin Edebiyat Enstitüsüne davet edilerek orada Azerbaycan-Özbek edebi ilişkilerini, Maksut Şeyhzadenin heyat ve edebi kişiliğini incelemiştir.

1984 yılında şairin “Ömürden uzun geceler” kitabı ve Sovyet halklarının dillerinden tercüme edilmiş poetik eserlerden oluşan “Kardeşlik çelenki” toplusu basılmıştır. 1985 yılında “Maksut Şeyhzadenin edebi kişiliği ve Azerbaycan-Özbek edebi ilişkilerinin güncel meseleleri” konusunda post-doktora tezi savunmuştur. 1986 yılında Azerbaycan edebiyatındaki hizmetlerine göre Halil Rıza emektar sanatçı adı almıştır.

1980 yıllarının sonlarında Azerbaycan’da halk istiklal harekatının artdığı zaman Halil Rızanın sesi Azerbaycan’ın bütün illerinden duyulurdu. O, tüm varlığı ile halk istiklal harekatına katılmıştı:

Azatlığı istemirem zerre-zerre, gram-gram!

Kolumdaki zincirleri kıram gerek, kıram, kıram!

Azatlığı istemirem bir hap gibi, derman gibi

İsteyirem

SEMA gibi,

GÜNEŞ gibi,

CAHAN gibi!

Çekil, çekil, ey gaspkar,

Ben bu asrın gür sesiyem!

Gerek değil sıska bulak,

Ben ümmanlar teşnesiyem!!!

Halil Rıza her yerde rus şövinist siyasetini, Dağlık Karabağ toprağına saldıran ermeni daşnaklarını ateşli konuşmaları ile ifşa etmiştir. Son günlerini yaşamakta olan Sovyet imperatorluğu varlığını sürdürmek için 1990 yılının Ocak ayında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de ordunun yardımı ile sivil halkı katletti. Bütün dünyanın açık fikirli insanları bu katliamı yapanları lanetlediler. Sovyet ordusunun zırhlı tanklarla, askeri gemiler ve modern silahlarla Baküde sivil halka karşı yaptığı cinayetler Halil Rızanı çok sarsmıştı. O, tüm gücü ile gece-gündüz huzur bulmadan, kalbini meşaleye çevirip halkı düşmanlara karşı mücadeleye çağırırdı. O, yabancı ülkelerin gazetecilerine verdiyi röportajlarda 20 Ocak olaylarını, Gorbaçovun ve onun yandaşlarının Azerbaycan halkına yaptığı kanlı eylemlerini dünya kamuoyuna ulaştırmaya çalışırdı.

1990 yılı 26 Ocakta Halil Rıza Sovyet KGB-si tarafından tutuklanıp Moskovaya, Lefortovo hapishanesine gönderilmiştir. Sürekli sorgular, ağır ittiham şairin iradesini kıra bilmir, o, hapishanede de mücadelesini devam ettirir. 8 ay 13 gün kendi çevresinden tecrit olunmuş şair ateşli kalbinin ışığında “Lefortovo günlüyü”nü, 200-den fazla, şiir, poema ve mektubunu kaleme alır. Bu eserler mübariz şairin sosyal-siyasi dünyagörüşünü yansıtmakla yanısıra edebi kişiliğini de ortaya koymaktadır. “Lefortovo günlüyü” şairin aldığı Ulutürk mahlasının vesikasıdır.

Halil Rıza 1990 yılnın Ocak ayının 29-na kadar 40 yıllık edebi kişiliği devrinde kendi eserlerini “Halil Halilov”, “Halil Halilbeyli”, “Halil Odsever”, “Halil Rıza” mahlasları ile yayınlamıştır. “Halil Rıza Ulutürk” mahlası ise şairin geçdiği mücadele yolunun, edebi-manevi arayışlarının mantıksal sonucu idi.

Halil Rızanın tek oğlu Tebriz Halilbeyli 1991 yılının sonlarında Karabağ savaşı başlandığında gönüllü olarak savaşa katıldı. O, Karabağda Hromord ve Nahçıvanik köylerinde işgalçı ermeni küvvetleri ile yapılan müharibelerde kahramanlıkla savaştı. Tebriz Halilbeyliye kahramanlıkarına gore “Bozkurt” ödülü de verilmişti. 1992 yılı 31 Ocakta Tebriz Halilbeyli düşmanla girdiği ağır savaşta şehit düşmüştür. Ölümünden sonra ona Azerbaycanın Milli Kahramanı adı verilmiştir. Halil Rıza oğlu hakkında yazmıştır:

…Atanın ömrüne oğul yaraşık,

Goy bir nefes alım daha derinden.

Ben öz Tebrizimle bugün yanaşı

Geçirem Bakımın küçelerinden.

Bu gün yağış yağır…korkma yağışdan!

Tufanda, şimşekde berkisin canın.

Sen benim balamsan, ben senin atan

Bir bir çift oğluyuz Azerbaycanın…

Moskova hapishanesinde hastalanan ve oğlunun ölümünden etkilenen şair Halil Rıza 1994 yılı Haziran ayının 22-de Azerbaycan ve Türkiye hükumetlerinin desteği ile hekimlerin çabalarına rağmen uzun süren hastalıktan sonra vefat etmiştir.

Azerbaycan halkı öz vatansever şairini, Ulu Türkünü unutmur, unutmayacak.

You Might Also Like

AKSU BUZHANESİ VE ALTIN SİKKE DEFİNESİ

Haziran 29, 2018

ORTA ÇAĞ AKSU ŞEHRİ

ALTIN ELBİSELİ ADAM’IN DÜNYA MÜZELERİNE SEYAHETİ

ABBASKULU AĞA BAKIHANOV’UN ESERLERİNDE TASAVVUF VE ONUN SUFİ DOSTLARI

Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Copy Link Print
2 Comments
  • Avatar Tarkhan Pashazade dedi ki:
    Ocak 26, 2018, 2:23 pm

    Teşekkürler Fariz hoca! Halil Rıza Ulutürkü unutmadıq

    Yanıtla
  • Avatar Tarkhan Pashazade dedi ki:
    Ocak 26, 2018, 2:24 pm

    Teşekkürler Fariz hoca. Halil Rıza Ulutürk unutulmadı, unutulmayacak.

    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

ARZ VE SEMÂ..
H Yayıntaş Haziran 14, 2025
LÂ İLÂHE/İLLÂLLAH
H Yayıntaş Mayıs 27, 2025
İLME ÂŞIK O’NUN DOSTU..
H Yayıntaş Mayıs 13, 2025
RAHMÂN’SIZ RAHÎM MÂNÂSI OLMAYACAKTIR.
H Yayıntaş Mayıs 12, 2025

Bizi Takip Edin

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
YabendeYabende
Bizi Takip Edin
Telif Hakkı © 2024 Yabende. Tüm Hakları Saklıdır.
Hoşgeldiniz

Giriş yapmak için kullanıcı adınızı ve şifrenizi giriniz.

Şifrenizi mi unuttunuz?