Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar veya içerik sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez Politikamız
Kabut Et
YabendeYabendeYabende
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Köşe Yazıları
    • Tasavvuf
    • Felsefe
    • Tarih
    • Kültür / Sanat
    • Diğer
  • İletişim
Okunuyor: EKONOMİYİ BURNUNA HALKA TAKANLAR YÖNETİRLER
Giriş Yap
Bildirimler Daha Fazlası
Font ResizerAa
YabendeYabende
Font ResizerAa
Arama
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Tasavvuf
  • Felsefe
  • Tarih
  • Kültür / Sanat
  • Diğer
  • İletişim
Giriş Yap
Bizi Takip Edin
© 2024 Yabende
Yabende > Prof. Dr. Nazif Gürdoğan > EKONOMİYİ BURNUNA HALKA TAKANLAR YÖNETİRLER
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan

EKONOMİYİ BURNUNA HALKA TAKANLAR YÖNETİRLER

Prof. Dr. Nazif Gürdoğan
Tarih: 17/04/2018
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan 270 kez okundu

Dünyada ister özel, ister kamu, isterse sivil olsun, bütün kurum ve kuruluşların başta gelen ekonomik sorunu: Ellerindeki kaynakları en doğru yolda değerlendirmektir. Hayatın bir boyutunda üretim varsa, bir boyutunda tüketim vardır. Hayatın hiçbir alanında üretmeden tüketmek mümkün değildir. Ekonomi, hayatın yaşanır kılınmasında, üretim ile tüketim arasındaki uyum, düzen ve dengenin sağlanmasıdır. Ekonomi ekonomi bilmektir, ekonomi insanı bilmektir.

Üretim ile tüketim arasındaki uyum ve düzen yazılı ve yazılı olmayan, etik ve ekonomik ilkelerle sağlanır. Bu bağlamda, hayatın odak noktasında, ekonomik insandan önce etik insan vardır. Üretim ve tüketimin yönetilmesinde, insanlar yeteneklerine göre üretirler, ihtiyaçlarına göre de tüketirlerse, kimsenin durumu kötüleşmeden, herkesin durumu iyileşir. Sağlıklı bir ekonomide, temel ihtiyaçların kıtlığı çekilmez ve hayatın bütün boyutlarında savurganlık önlenir.

Bir ekonomide insanlar, kurumlar, kuruluşlar üretmediklerini tüketmezlerse, bütün dünyaya bir bulaşıcı hastalık gibi yayılan tüketim yarışı, temel ihtiyaçları karşılayan, üretim yarışına dönüşür. Doğal hayatta olduğu gibi, ekonomik hayatta da, hiçbir şey israf edilmezse, üretim ve tüketim sonrası oluşan artıklar da ortadan kalkar. Ekonomik hayatta enflasyon başta olmak üzere, israf bütün sorunların anasıdır. İsraf verimsizliktir. Enflasyon sorumsuzluktur. Enflasyon üretilmeyeni tüketmektir.

Dünyada enflasyonun ekonomik, siyasal ve kültürel hayatta yol açtığı yıkımlara örnek olarak, savaş yıllarının Almanya’sı verilir. O yıllarda devlet görevlilerine, haftalık, hatta günlük ücret ödenmeye başlanır. Aynı yıllarda Maliye Bakanlığında çalışan Neumak’ın anlattığına göre, sabah verilen ücretlerin, öğle yemeğini karşılamadığı günler olur. Mark değer ölçüsü olma özelliğini yitirir. Bütün kurum ve kuruluşlarıyla Almanya felç olur. İnsanlar ekonominin öznesi olmaktan çıkarlar, herkes ekonominin nesnesi olur.

İnsanlar ekonominin nesnesi olurlarsa, kişilikleriyle birlikte sorumluluklarını da yitirirler, ekonomik hayatın her boyutunda yolsuzluklar, haksızlıklar ve soygunlar katlanarak artar. Ayrıca şans oyunlarına gösterilen ilgi ve alkollü içkilerle olan düşkünlük, inanılmaz boyutlara ulaşır. Bir toplumda insanların ekonominin öznesi olma özeliklerini yitirmeleri, o topluma savaşlardan çok daha büyük zarar verir. Toplumun bütün kurum ve kuruluşlarıyla alt üst olur.

Dünyanın yeraltı ve yer üstü kaynaklarını israfa ve aç gözlülüğe kurban eden ekonominin sonuna gelindi. Bütün dünya, insanı tüketimin nesnesi haline getiren bir ekonomi değil, insanı üretimin öznesi haline getirecek bir ekonomi istiyor. İnsanlık yatağını yitirmiş bir nehrin denizi araması gibi, kafasını taştan taşa vura vura, ekonomi ve etik arasındaki uyu ve dengeyi arıyor.

Yirmi birinci yüzyılda, insan ya ekonominin öznesi olacak, ya da ekonominin nesnesi olarak, dünyayı büyük bir uçurumun kenarına sürükleyecek.

Yeni dünya da ekonomi insanı değil, insan ekonomiyi nesneleştirmelidir.

Ekonomi de israf insanı nesne etik özne kılar.

Yeni dünya yeni ekonomi gerekir.

Ağaç büyürse içinden çürür

Ekonomiyi israf çürütür.

You Might Also Like

DÜNYADA SÜREKLİ SAVAŞTAN KESİNTİSİZ BARIŞA GEÇME HER ÜLKEDE UÇ VERECEK YENİ YUNUS’LARLA GERÇEKLEŞİR

İNANAN İNSANLARIN ELİNDE BİR KANDİL BİN KANDİLE DÖNÜŞÜR

SINIRLARIN ÖNEMİNİ YİTİRDİĞİ DÜNYADA HİÇBİR ÜLKE GELEN YILLARININ GEÇEN YILLARINI ARATMASINI İSTEMEZ

FİZİK DÜNYAYLA KAPATILAN METAFİZİK DÜNYANIN PERDELERİNİ KUTSAL KİTAPLARLARA DAYANAN EZELİ VE EBEDİ BİLGELİKLE AÇMAK

BİLİNMEYEN GÖKYÜZÜNÜN BİLGİ VE BİLGELİK HAZİNELERİ EDEBİYATÇILARLA ZENGİNLEŞEREK YENİ AÇILIMLAR KAZANIR

Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Copy Link Print
Yorum Yazınız

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

ARZ VE SEMÂ..
H Yayıntaş Haziran 14, 2025
LÂ İLÂHE/İLLÂLLAH
H Yayıntaş Mayıs 27, 2025
İLME ÂŞIK O’NUN DOSTU..
H Yayıntaş Mayıs 13, 2025
RAHMÂN’SIZ RAHÎM MÂNÂSI OLMAYACAKTIR.
H Yayıntaş Mayıs 12, 2025

Bizi Takip Edin

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
YabendeYabende
Bizi Takip Edin
Telif Hakkı © 2024 Yabende. Tüm Hakları Saklıdır.
Hoşgeldiniz

Giriş yapmak için kullanıcı adınızı ve şifrenizi giriniz.

Şifrenizi mi unuttunuz?