Rahmet Mevsimi

Allah (c.c) insanların hizmetine sunduğu çok kıymetli, sırlı ve birçok hayra gebe gün ve geceler ve aylar…
Şöyle dönüp de hikmet gözüyle bakılınca, sırlarının ucu bucağı olmayan ki görünen ve o ki görünmeyen hediye-i rahmani dolu üç ayalar…

Recep, Allah’ın ayı, içinde barındırır Regayip gibi, ifade-i rahmani, feyizli, bereketli, faziletli ve mübarek bir geceyi,
Ardından Nuri ala Nur Efendimizin yükselir semaya Miraci,
Hikmetleri anlatılmaya kalkışılsa, mürekkepler tükenir,
Mirac insanlığın yükselişi,
Resulallah Efendimiz in Allaha ziyareti, Rabbinden Resulü ve ümmetine en büyük ziyafeti,
Namaz’dır nişane-i ayinesi…
Huzura davetin, kutlu yönelişin ve secdenin en yüce emaresi…
Ölü ve dirilere sonsuz ikram in bir ifadesi…
Recep ayında tutulan bir günün orucu dahi,
Eder insani cehennem ateşinden beri,
Eşhuriul-haram, Allah’ın her türlü kötülüğü haram kıldığı güzide inci,
Recep, seni anlamaktan geçer tazim, terbiye ve edep…
Sen ki Allaha ilk iman etmenin, bir göstergesi,
İtaat etmenin görünür hikmetleri…
Nurlanmalı ibadet sancaklarıyla geceleri…
Alınmalı her anına saklı manevi gülleri ve hediyeleri…

Şaban benim ayımdır, buyurur Alemler Efendisi,
Salat selamlarla bezeli her zerresi,
Kıymet bilip, ihya etmekten geçer peygamber şefaati,
Ahlak-i mukaddes sahibi Efendiler Efendisinin meşguliyetiydi, bu ayda bol oruç, bol Allah’ın zikri…
Bir durdu mu kıyama Allah’ın aşk şarabı içilirdi,
Manevi kapılar ardından Ümmetine  ikram ederdi,
Kapı dışarı edilir, kalbin, ruhun pası ve kiri,
Kırılır tüm günah zincirleri,
Tutsaklıktan arınır bütün azalar fıtratı hakikate döner insan…
O an dirilişe geçer ve kendini kendi edenin kapısında diz çöker,
Yedi kat semaya  ulaşır tövbenin her zerresi…
İnsanın bunca yalvarışına cevaptır Berat gecesi,
Gözyaşlarının düşüp de gönülleri yeniden dirilttiği,
Kuran’ın suretinin aleme indirildiği,
Yazılır insanın kaderi,
Ummanlarca günahların dahi affedilmesine vesile,
Rahmet yağar semadan yeryüzüne,
Melekler gani gani inerek Allah’ın emrini getirirler dile,
Rabbin nidası, “Yok mu affedilmek isteyen, yok mu hazinelerimden isteyen, yok mu cennetimi dileyen?” vereyim diye…
Allah’ın rahmeti sarar bütün benliği ruh berrak ve nefsten arınıktır artık kendi âleminde…
Ey şehrullahil-muazzam Şaban,
Bereketli bol ibadetlerle beraatı ve Ramazanı müjdele gönüllerimize…
Peygamber duası dokunur dillerimizden gönüllerimize,
Süzülür yanaklarımızdan çesmi Rahman’dan yaşlar,
“Ya Rabbi, Receb ve Şaban’ı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir”…

Hoş geldin ey Şehri Ramazan,
Sen ki ömrün en güzel durağı, yüzbinler sevapları bağrında saklayan, sağanak sağanak Seni hakkıyla ihya edenlerin gönül defterlerine çalınmış karanlıkları, aydınlığa çıkaransın,
Resulallah sav Efendimiz şöyle buyurmuştur: Ramazan benim ümmetimin ayıdır ,
Sen ki, iman edip, gereğini yaptıktan sonra Rabblerine dayanan ümmete, Rahmani bir elle gönderilmiş en özel armağansın… Bir de tacı Kerim, Kelami Allah Kuran ile batili yıkar zırhları kuşanmış bir kumandan gibi,
Sana tutunanları sadıkane,
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluş olan bir zafere erdirirsin [İ.Ebiddünya]
Sana erişmek büyük şereftir…
Erişip de senle ermek ise ne muazzam bir nimettir…
Rabbimizle aramızdaki ince bir hattın sahibi, bizi huzura gönderirken üstümüzde harama dair bir zerreye tahammülü olmayan bahri lütufla dolu,
Peygamber kokulu,
İlmek ilmek Zikri İlahi ve Kelam-ı Azim-i Şan Kuran dokulu, teravih kandilleriyle süslenmiş, sabır ve aşkın adı Şehri Ramazan,
Bütün günahları yakıp, yerine sonsuz ve Sırrı İlahide saklı, Reyyan kapıları ardında güzelliklere bırak bizi.

Tevhidi, vahyi, yalnızca Allah’a teslimiyeti, sünneti, ibadeti, sâlih ameli, erdemi, tövbe ve istiğfarı yeniden kuşattığı,
Unuttuklarımızı hatırlat, kaybettiğimiz değerleri buldurt, gaflet uykusundan uyanmamıza vesile ol ki,
Arınmanın, af dilemenin, fıtrata dönmenin vaktini belleyelim ve
Yaralanan, incinen/incitilen kalplerimiz  iyileşsin şifa bulsun..

Kaskatı kesilen kalbimizi yumuşat, merhameti kuşattır! Kur’an’la temizle kirlenen yüreğimizi. Vahiyle dirilt hayatımızı. Kalbi feryadımızı zikirlerle dindir. Rükû ve secdelerle yükselt ruhumuzu. Set çek günahlara, terk ettir haramları, sâlih amellerle dolsun Sermayeyi ömrümüz…

Böbürlenerek yürüyen başımızı, orucunla eğ, kibirden uzaklaştır, çirkin konuşturtma, zulme yaklaştırma, küfre, şirke mesafe koydurt, imanımızı koru ey Hayri Ramazan…

Bize rahmet kapılarını açıp,
Cehennem kapılarını kapat,
Şeytanlar bağlansın, nefsin içimizde yaktığı küfür ateşlerini söndür,
Kadri bilinmesi gereken, bin aydan daha da hayırlı, kıymetli, paha biçilmez gecene ulaştır…
Kadir gecesine…
O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır. [Nesaî]
Bizi Kadirinin, kadrini bilen ve kadir görenlerden eyle…
O gece yer ve göğe inmiş bütün meleklerin istiğfar kepçelerinden pay arz ederiz… Bize hayır kapılarını ardına kadar aç ve nasipsiz eyleme, rızıkhanenden yedir, içir…
Orucumuzun susmasını tesbih, uykusunu ibadet, duasını makbul, amelimizi de çok sevaplındır Ya Rabbimiz… [Deylemi]

Erenler sultanı, Hak yolcularının önderi, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin evlâdı, ulu er, manevî âlemlerin eşsiz otoritesi, tasarruf ve imdatta yüksek bir mazhariyete sahip kılınmış Pirim Gavs-ı A’zam Abdûlkadir Geylânî (Allah sırrını takdis etsin) buyurmuştur ki:
Ahiret sermayen olsun. Dünyayı ticarethane say. Sermaye-i ömrünü batırmamak için zamanını önce ahiretine sarf et. Eğer fazla gelirse onu da dünyana harca ve bununla Allah’ın sizin kurtulunuz için tahsis ettiği üç aylar gibi, yüksek meziyetlerle donatılmış hediyelerle bezeliyken, şu halde bu mübarek aylarda ibadet çok sevaplı ve bereketlidir. Bu ayların kadrini bilmeyenler ziyanda, hele kötülük işleyenler ziyadesi ile hüsrandadır… Allah’ım bize dünyada da ahirette de iyilik ver, bizi cehennemin narından beri eyle…