Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar veya içerik sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez Politikamız
Kabut Et
YabendeYabendeYabende
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Köşe Yazıları
    • Tasavvuf
    • Felsefe
    • Tarih
    • Kültür / Sanat
    • Diğer
  • İletişim
Okunuyor: HZ. HATİCE ve AŞK’ULLAH
Giriş Yap
Bildirimler Daha Fazlası
Font ResizerAa
YabendeYabende
Font ResizerAa
Arama
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Tasavvuf
  • Felsefe
  • Tarih
  • Kültür / Sanat
  • Diğer
  • İletişim
Giriş Yap
Bizi Takip Edin
© 2024 Yabende
Yabende > H Yayıntaş > HZ. HATİCE ve AŞK’ULLAH
H Yayıntaş

HZ. HATİCE ve AŞK’ULLAH

H Şükrü Yayıntaş
Tarih: 25/04/2020
H Şükrü Yayıntaş 256 kez okundu

Hz. Hatice bir izzet ve şeref sahibi O’nun sevgili kuluydu.

O’nun habibi Hatice’yi O’nun mukaddes varlığının kutsiyetiyle sevdi, onun gözü şaşmadı ve ondan dünyada ayrıldığı gün şeref ile ayrıldı. Tek olan aşkının manası Hatice’nin yiğitliğinde sırlı kaldı. Muhammed onu bir bildi ve araya kimseyi almadı. O’nun habibi Hatice’nin önünden arkasında sağından solundan onu hep korudu ve ona kötü gözlerin bakmasına mani oldu. o onu yüceltti ve küçük düşürecek hiç bir harekette bulunmadı, o kutsallığın içinden doğan bir aşkla ona bağlandı.

Bu aşk O’nun katından kutsandı ve ekber oldu. Gözü hiç şaşmayan O’nun habibi ona hep gözü nemli baktı, önünden geçerken ve yanından yürürken de belini ve başını hafifçe eğer ve ona selam vermeden yanından geçmezdi.

O’nun habibi Hatice’nin değerini herkese gösterdi ve evlerinin içinde ya da kalabalıklarda karşılaştıkları vakit elini hep kalbine koydu, o bunu kendiliğinden yaptı. Kutsal olan Hatice’nin ulviliği cennette bir makam oldu, aşa ve uykuya düşkünlüğü olmayan sureti ve düşünceleri O’nun habibine destek oldu, o O’nun habibine hiç sırtını dönmedi.

Açıp kapanan aralıkların uzayda cereyan ettiği vakitlerde O’na yakarış ile yaklaşın. O, o boşluğa her devir için bir kapı koydu, devir, akıp giden zamanın içinde bulunduğun andır. Her vaktin kapısı değişir. Kesif maddenin yaşantısı olan dünyayı O sahipsiz mi bıraktı zannedersiniz o size havada asılı bir top gibi görünür. Fakat onu öyle bir ince hesabın içine koydu ki, bir de onu O, iki ucun arasına koydu. Bu aralıktan bakmasını bilenler O’nu görür. Onlar görür de bu şaşmaz hesabın içinde bir sır kapısı olurlar. O Allah ki, her vaktin sahibine bu kapıları açar. O’nun peygamberlerine gönderilen kitaplar hakkında onların ayetlerinin bir kısmını alıp diğer kısımlarını bırakamazsınız, o bir cümleyi alıp işlerine geldiği gibi okuyanlar azâbın ne demek olduğunu öğrenecek. O’nun habibi Hatice’yi çok sevdi, o temizlikte pâk, eminlikte nûr, beceride hünerli, hem nebi evinde hem de dışarıda pek kuvvetli bir zat idi. Onun yaşıyla uğraşanlara siz karşılık vermeyin. Onlar sevgiden nasipsiz kişilerdir ki Hatice’ye yaşlı deyip onu anlamaktan kısmetsiz kaldılar. Nebi evine akın akın gelen insanlar onu her an görmek istiyorlardı. Bir gün Muhammed’in hanesinde olmadığı bir Perşembe günü Nebi evine gelen kalabalıktan içlerinden bazıları edeplerini koruyamadılar, seslerini yükseltip konuştular ve oturakaldılar. Hizmetini yetiştiremeyen Hatice yorgunluktan hastalandı. Muhammed Hatice’yi gördüğünde üzüldü ve yüklü haline bir zarar gelmemesi için hanesine ziyaret süresini kısıtladı, ölçüyü taşırıp Nebi evi diye durmadan ziyarete gelmek isteyenler destursuz adım atamadılar.

Hatice vermede en üstün, hizmette en yüce O’nun kuluydu. Fakat o akılsız kişiler onun yaşına bakıp da Peygamberden yaşlıydı, derler. Erkeğin kadından yaşça büyük olması bir emir midir? Siz kalplerinizin sıcaklığından uzaklaşmayın ve Ahzap suresiyle uğraşan o cahilleri O’nun hükmüne bırakın. Çünkü onlar kendi hükümlerini kendileri keserler.

Hani O, bir vakit Muhammed’in ağlamasını işitmişti ve nefesini duymuştu. Hava soluyan ciğerleri eksiklik duygusuyla yanıyordu, sonra O, ona Cibril’i gönderdi ve ona O üfledi. Muhammed yüzünde hissettiği nefes ile kalbini açtı ve sonra Hatice’ye “kalk” dedi. Hani O, o kavimlerin her birine peygamber göndermişti ve onlar peygamberleri inkar eymişlerdi. Ancak Belkıs O’nun iyi kullarından oldu, o imana geldi. Fakat kavimlerin çoğu helak oldu ve O, her kavmi helak etmeden önce onlara bir uyarıcı gönderdi. Ölülere bir şey anlatamazsın, onlar dostu dinler sonra da sırtını dönüp gider. Kulağı işitmeyenin kalbini de açamazsın. Ancak O tebliği duymasını sağlayabilir. Sen tohumlarını ek, dostun görevin ekmek. Neticelerini sonraki ömrünün anlarında görmeye başlanacak. Şimdi ilim için kıyam ve yürüme zamanı. Dost güçlü ve kuvvetli O’nun Aziz kuludur. Çağrıyı işitmeyenlerin boyunlarında sağır ve dilsiz yazar. Dost, O’nun hizmet eden sorumluluk sahibi O’nun kuludur.

Dost sevgisinde eserlerini O’nun gördüğü gibi nizamın eserlerini de O göruyor. Ehlibeytin bir meyvesi tüm topluluğa yeter ve meveddetle dolu ehlibeyt meyveleri yetişiyor, sizin aşkınız Aşk’ullah ile size hayy!HŞY

You Might Also Like

ARZ VE SEMÂ..

LÂ İLÂHE/İLLÂLLAH

İLME ÂŞIK O’NUN DOSTU..

RAHMÂN’SIZ RAHÎM MÂNÂSI OLMAYACAKTIR.

MÜSLÜMANLIKTA KALMA, YAKÎN GEL ÎMAN’A!..

Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Copy Link Print
Yorum Yazınız

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

ARZ VE SEMÂ..
H Yayıntaş Haziran 14, 2025
LÂ İLÂHE/İLLÂLLAH
H Yayıntaş Mayıs 27, 2025
İLME ÂŞIK O’NUN DOSTU..
H Yayıntaş Mayıs 13, 2025
RAHMÂN’SIZ RAHÎM MÂNÂSI OLMAYACAKTIR.
H Yayıntaş Mayıs 12, 2025

Bizi Takip Edin

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
YabendeYabende
Bizi Takip Edin
Telif Hakkı © 2024 Yabende. Tüm Hakları Saklıdır.
Hoşgeldiniz

Giriş yapmak için kullanıcı adınızı ve şifrenizi giriniz.

Şifrenizi mi unuttunuz?