Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar veya içerik sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez Politikamız
Kabut Et
YabendeYabendeYabende
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Köşe Yazıları
    • Tasavvuf
    • Felsefe
    • Tarih
    • Kültür / Sanat
    • Diğer
  • İletişim
Okunuyor: DÜNYADA SÜREKLİ SAVAŞTAN KESİNTİSİZ BARIŞA GEÇME HER ÜLKEDE UÇ VERECEK YENİ YUNUS’LARLA GERÇEKLEŞİR
Giriş Yap
Bildirimler Daha Fazlası
Font ResizerAa
YabendeYabende
Font ResizerAa
Arama
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Tasavvuf
  • Felsefe
  • Tarih
  • Kültür / Sanat
  • Diğer
  • İletişim
Giriş Yap
Bizi Takip Edin
© 2024 Yabende
Yabende > Prof. Dr. Nazif Gürdoğan > DÜNYADA SÜREKLİ SAVAŞTAN KESİNTİSİZ BARIŞA GEÇME HER ÜLKEDE UÇ VERECEK YENİ YUNUS’LARLA GERÇEKLEŞİR
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan

DÜNYADA SÜREKLİ SAVAŞTAN KESİNTİSİZ BARIŞA GEÇME HER ÜLKEDE UÇ VERECEK YENİ YUNUS’LARLA GERÇEKLEŞİR

Prof. Dr. Nazif Gürdoğan
Tarih: 25/02/2022
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan 287 kez okundu

Büyük dinlerin ortaya çıktığı, insanlığın bilinen beş bin yıllık, birikimine dayanan kültürler, bir ekseninde savaşlar, bir ekseninde barışlar olan, dünya tarihini oluştururlar. İnsanlarla yaşıt olan kültürler, Habil’den ve Kabil’den beri hem savaşıyorlar, hem yarışıyorlar. İnsanlık tarihinde savaşsız geçen bir yüzyıl görülmez. Bu yüzden Yirmi birinci yüzyılda savaşlar birbirini izliyor. Bütün ülkeleri şemsiyeleri altında toplayan uluslarüstü kuruluşlar da savaşları önleyemiyor.
Yaşanan yüzyılın en büyük, en önemli sorunlarının başında, sürekli savaş dünyasından, kesintisiz barış dünyasına geçme geliyor. Geçiş sürecinin sancısız olması için, üretim gücü büyük olan ülkeler başta olmak üzere, dünyadaki bütün ülkelere, önemli görevler düşüyor. İster büyük, ister küçük olsun her ülke, bütün savaşların karşısında, bütün barışların yanında olma sorumluluğu taşıyor. Sorumluluğunu yerine getirmeyenler, istemeden savaş isteyenlere destek oluyorlar.


Batı düşüncesinin temel taşlarından Immanuel Kant’ın, “Sürekli Barış” çalışması, Avrupa Birliği’nin oluşmasında, ana kaynaklardan biri olur. Dünyanın her yanında düşünürler tarafından, Clausewitz’in “Topyekün Savaş” kuramına karşı, Kant’ın “Topyekün Barış” kuramının benimsenmesi, barış yolunda atılması gereken adımların başında yer alıyor. Çünkü barış dünyasının temellerini, işleri savaş olan askerler değil, işleri barış olan düşünürler atarlar.


Kare dünyada insanlığın geleceği, sürekli savaşla değil, kesintisiz barışla güvence altına alınır. Gelecekteki savaşların önüne, savaş kültüründen daha çok barış kültürüne, yeni açılımlar kazandıranlar geçerler. Her dönemde insanlar, savaş kültürünü zenginleştirmeye, barış kültürünü zenginleştirmekten çok daha büyük önem verirler. Yönetimlere barışı sevdirmek savaşı sevdirmek daha zor gelir. Bunun için tarihe damgalarını, barış yüzyıllarından önce savaş yüzyılları vururlar.


Yönetim katına “vurana elsiz” ve “sövene dilsiz” olmayı öneren, insanların dünyaya savaş için değil, barış için geldiklerini söyleyen, Yunus’a gibi düşünenler, “barış barış bilmektir”, “barış hayatı bilmektir”, “barış insanı bilmektir” diyenler, bütün insanlığa barış getirirler. Dünyada insanın değerini ve görevini bilmeyenler, yalnızca savaşmayı bilirler, savaş her şeydir, savaşı kazanmak için her yola başvurulur derler. Oysa dünyada savaş küçük, barış büyük eylemdir.


Dünyada insanın gücünü kavrayanlar, barışının gücünü kavramakta güçlük çekmezler. Bu yüzden dünyanın her ülkesinde barıştan uzaklaşanlar, ekonomik ve kültürel hayattan uzaklaşırlar. Barış dönemlerinde gençler yaşlıların, savaş dönemlerinde yaşlılar gençlerin ölümlerini görürler. Her genç ölümle, yalnızca yakınları değil, bütün insanlar birlikte ölürler. Doğal hayatta savaşla barış arasında, eşsiz bir denge bulunur. Dengeyi bozanlar yeni savaşların tetikleyicileri olurlar.


Dünyanın bütün ülkelerinde savaşların üstesinden, bilgelikle silahlanan insanlar gelirler.


Dünyada savaşlar güçleri büyük, barışlar bilgelikleri büyük olanlardan kaynaklanır.


Her insan dünyayı, Cehennem’e değil, Cennet’e çevirme sorumluluğu taşır.

You Might Also Like

İNANAN İNSANLARIN ELİNDE BİR KANDİL BİN KANDİLE DÖNÜŞÜR

SINIRLARIN ÖNEMİNİ YİTİRDİĞİ DÜNYADA HİÇBİR ÜLKE GELEN YILLARININ GEÇEN YILLARINI ARATMASINI İSTEMEZ

FİZİK DÜNYAYLA KAPATILAN METAFİZİK DÜNYANIN PERDELERİNİ KUTSAL KİTAPLARLARA DAYANAN EZELİ VE EBEDİ BİLGELİKLE AÇMAK

BİLİNMEYEN GÖKYÜZÜNÜN BİLGİ VE BİLGELİK HAZİNELERİ EDEBİYATÇILARLA ZENGİNLEŞEREK YENİ AÇILIMLAR KAZANIR

SEZAİ KARAKOÇ’UN NECİP FAZIL’IN ÖLÜMÜNDE YAZDIĞI YAZI

Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Copy Link Print
Yorum Yazınız

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

ARZ VE SEMÂ..
H Yayıntaş Haziran 14, 2025
LÂ İLÂHE/İLLÂLLAH
H Yayıntaş Mayıs 27, 2025
İLME ÂŞIK O’NUN DOSTU..
H Yayıntaş Mayıs 13, 2025
RAHMÂN’SIZ RAHÎM MÂNÂSI OLMAYACAKTIR.
H Yayıntaş Mayıs 12, 2025

Bizi Takip Edin

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
YabendeYabende
Bizi Takip Edin
Telif Hakkı © 2024 Yabende. Tüm Hakları Saklıdır.
Hoşgeldiniz

Giriş yapmak için kullanıcı adınızı ve şifrenizi giriniz.

Şifrenizi mi unuttunuz?