Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar veya içerik sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez Politikamız
Kabut Et
YabendeYabendeYabende
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Köşe Yazıları
    • Tasavvuf
    • Felsefe
    • Tarih
    • Kültür / Sanat
    • Diğer
  • İletişim
Okunuyor: ADL Olan O Allah ki Bize Yeter!
Giriş Yap
Bildirimler Daha Fazlası
Font ResizerAa
YabendeYabende
Font ResizerAa
Arama
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Tasavvuf
  • Felsefe
  • Tarih
  • Kültür / Sanat
  • Diğer
  • İletişim
Giriş Yap
Bizi Takip Edin
© 2024 Yabende
Yabende > Nazlı Yayıntaş > ADL Olan O Allah ki Bize Yeter!
Nazlı Yayıntaş

ADL Olan O Allah ki Bize Yeter!

Nazlı Yayıntaş
Tarih: 25/10/2018
Nazlı Yayıntaş 266 kez okundu

Insan eşref-i mahluktur. Yani yaratılan cümle varlığın en eşreflisi… Insan’ın eşref özelliği akil olmasında saklıdır. Akleden, düşünen demektir.
Allah hiç bir mahluka vermediği nimeti vermiş bizlere akletmeyi, Kur ‘an’da ise emretmiş: “Aklet” diye…
Akletmek, kalbi olarak düşünmek…
Aşkla aklı birleştirmek.

Bir de irade vermiş yaradan… Ne diye?
Aklederek eylemlerimizi belirlemek de özgür kılmış ki güzel olandan mı yoksa nefsi olandan mı seçimi belirleyeceğiz diye?
Güzel olandan yana tercih yaptığımızda ki güzel olanı anlatmış Cenab-ı Hakk, gerek peygamberler gerek veli kulları aracılığıyla, neticesinde ise ödül sunmuş. Aşkını ve muhabbetini yani huzuru… Buna da cennet demiş.

Nefsi olandan seçimi yaparsak da elbet bunun bir karşılığının olacağını da anlatmış:
Helâk olmak!!!
Kur’an’da ” ben onların konuşan dili, yürüyen ayağı, bakan gözü olurum” dediği kullarına inanmayan, inanmamakla kalmayıp kötülük yapanlara nasıl karşılık verdiğini anlatmış:
Kimileri boğuluyor, kimileri yanıyor, kimileri taş kesiliyor.
Ve soruyor Cenab-ı Mevlam, ” siz hiç ibret almaz mısınız” diye…
Işte her an, her dem bir imtihan, bir eleme diyoruz ya zannetmeyelim ki anda olmuyor böyle şeyler…
Doğrudan yana, hakikatten tarafa oldum diye köprüden ayağı kayanlar da oluyor.
Dost kullarının yanında güzeli seçip sırat-ı müstakim üzere olanlar da oluyor.

Işte günü geldiğinde soracak Mevlam:
“Sana irade verdim, sen niye akletmedin”
Tıpkı Yezid’in yanındakilere sorduğu gibi…

O zaman yalvarmak sonuç verir mi? Bilinmez…

Lakin elbet yapılanların bir hükmü olacaktır ki O adl’dir.
Adaleti en üstün olandır.
Dönüp soralım bakalım kendimize:
Acaba yaptıklarımı aklederek mi yaptım?
Bir hesaba çekelim bakalım, dinleyelim iç sesimizi, lakin nefsi susturarak!
Gerçekten doğrudan yana mı hareket ettim?

Içeride bir yerlede bir sızlama varsa eğer, işte kapatma üstünü, dinle orasını ne diyor:

Estağfurullah! Estağfurullah! Estağfurullah!

Sarıl tövbeye, Rahman ve Rahim olan o Allah ki belki Tevvâb ismi ile tecelli eder.

Nitekim “Dönüş sadece O’nadır”

You Might Also Like

Atom Altı Dünya: Düşünce Evreni

Düşüncenin Lisanı Var mı?

Hz. Süleyman ile Belkıs Kıssası

Hıdırellez

Dört Mevsim

Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Copy Link Print
Yorum Yazınız

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

ARZ VE SEMÂ..
H Yayıntaş Haziran 14, 2025
LÂ İLÂHE/İLLÂLLAH
H Yayıntaş Mayıs 27, 2025
İLME ÂŞIK O’NUN DOSTU..
H Yayıntaş Mayıs 13, 2025
RAHMÂN’SIZ RAHÎM MÂNÂSI OLMAYACAKTIR.
H Yayıntaş Mayıs 12, 2025

Bizi Takip Edin

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
YabendeYabende
Bizi Takip Edin
Telif Hakkı © 2024 Yabende. Tüm Hakları Saklıdır.
Hoşgeldiniz

Giriş yapmak için kullanıcı adınızı ve şifrenizi giriniz.

Şifrenizi mi unuttunuz?