Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar veya içerik sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez Politikamız
Kabut Et
YabendeYabendeYabende
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Köşe Yazıları
    • Tasavvuf
    • Felsefe
    • Tarih
    • Kültür / Sanat
    • Diğer
  • İletişim
Okunuyor: AKIL-VAHİY İLİŞKİSİ
Giriş Yap
Bildirimler Daha Fazlası
Font ResizerAa
YabendeYabende
Font ResizerAa
Arama
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Tasavvuf
  • Felsefe
  • Tarih
  • Kültür / Sanat
  • Diğer
  • İletişim
Giriş Yap
Bizi Takip Edin
© 2024 Yabende
Yabende > Yeliz Köse > AKIL-VAHİY İLİŞKİSİ
Yeliz Köse

AKIL-VAHİY İLİŞKİSİ

Yeliz Köse
Tarih: 19/03/2024
Yeliz Köse 336 kez okundu

Kâinata yeni bir yaşama nizamı getiren Kur’ân-ı Kerîm ve varlığın hakikatini idrak eden akıl… Kur’ân’a göre; insanı insan yapan, onun her türlü aksiyonlarına anlam kazandıran ve ilâhî emirler karşısında insanın yükümlülük ve sorumluluk altına girmesini sağlayan akıldır.

Benliğini hayat muammasının sırlarını çözmeye adayan Hz. Muhammed, vahiy gelene kadar sağduyusu ve aklı selimine göre hareket etmiştir. Kendisine gelen vahiy, aklıselim bilgisinin dışında yeni bir bilgi kaynağı getirmiş ve aklıselim yanını da desteklemeyi amaçlamıştır.

Hz. Muhammed’e vahiy gelmeye başladıktan sonrada akıl işlevini yitirmemiş, daha hür ve baskısız bir alanda eylemde bulunmaya başlamıştır. Çünkü vahiy, aklın önüne konan engelleri aşmasında ona yol ve yöntem göstermeye gelmiştir; yoksa onu insana yol göstermekten alı koymamıştır. Vahiy gelince akıl iki işi yüklenmiştir: Biri vahyi anlamak ve diğeri de vahyin dışında kalan hususlarda yol bulmaya devam etmektir. Akıl nasıl ki beş duyuyla elde ettiği bilgilerden ve deneylerden istifade etmiş ise vahiyden de üç şey kazanmıştır; bilgi kaynağı olarak yeni bir bilgi, yöntem ve amaç. Kur’ân, bilgi verirken onun amacını ve kullanım tarzını, yolunu da göstermektedir.

Kur’ân-ı Kerîm ve Hadis-i Şerîflerin dışında kalan meselelerin hükmünü öğrenmek için kaynak sadece akıldır. Akıl bu hususta serbest ve müstakil kalmaktadır. İslâm akla bu salahiyeti ve hakkı vermiştir. Putperest ve ehl-i kitaplarla bütün mücadelesini hep aklî esaslara dayandırmıştır. Kur’ân, akla doğrudan hitap ettiği için bizzat aklî bir mucizedir.

Hristiyanlarda olduğu gibi “inan, kurtulursun!” düşüncesi yerine vahiyle birlikte “bak-düşün, araştır, sonunda inanırsın!” şeklinde müsbet bir yaklaşım tarzı hayatımıza girer. Akıl kullanmadan körü körüne bağlılık ve teslimiyet Hz. Muhammed’e gelen peygamberlikle beraber yıkılır.

Batı medeniyetlerinin aksine Kur’ân’dan ilham alarak ilme dört elle sarılan, ilme âşık insanlar yetişir. Yasin Suresi’nin 62. ayetinde ve diğer birçok ayette geçen “akletmez misiniz?” şeklinde yapılan uyarıları bile görmezden gelip, “NEDEN” vahyin aklı ötelediğini düşünür ve onlara iki ayrı uçmuş gibi muamele yaparız?

 

You Might Also Like

Kuran-ı Azimüşşan

OKU’MAK..

KUTLU DOĞUM

Gül Tütsülü Muhabbet

KEVSER SURESİ

TAGGED:akılaşkayetdüşünceHadisHz. MuhammedKur’ânsurevahiyYasin
Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Copy Link Print
Yorum Yazınız

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

ARZ VE SEMÂ..
H Yayıntaş Haziran 14, 2025
LÂ İLÂHE/İLLÂLLAH
H Yayıntaş Mayıs 27, 2025
İLME ÂŞIK O’NUN DOSTU..
H Yayıntaş Mayıs 13, 2025
RAHMÂN’SIZ RAHÎM MÂNÂSI OLMAYACAKTIR.
H Yayıntaş Mayıs 12, 2025

Bizi Takip Edin

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
YabendeYabende
Bizi Takip Edin
Telif Hakkı © 2024 Yabende. Tüm Hakları Saklıdır.
Hoşgeldiniz

Giriş yapmak için kullanıcı adınızı ve şifrenizi giriniz.

Şifrenizi mi unuttunuz?