Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar veya içerik sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez Politikamız
Kabut Et
YabendeYabendeYabende
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Köşe Yazıları
    • Tasavvuf
    • Felsefe
    • Tarih
    • Kültür / Sanat
    • Diğer
  • İletişim
Okunuyor: BOSNA HERSEK 2
Giriş Yap
Bildirimler Daha Fazlası
Font ResizerAa
YabendeYabende
Font ResizerAa
Arama
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Tasavvuf
  • Felsefe
  • Tarih
  • Kültür / Sanat
  • Diğer
  • İletişim
Giriş Yap
Bizi Takip Edin
© 2024 Yabende
Yabende > Çağatay Karagöz > BOSNA HERSEK 2
Çağatay Karagöz

BOSNA HERSEK 2

Çağatay Karagöz
Tarih: 22/10/2018
Çağatay Karagöz 236 kez okundu

1878 Berlin Antlaşması’ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu Sırbistan gibi Bosna-Hersek topraklarından da çekilmek zorunda kaldı. Başta bu yönetim değişikliğine alışmaya çalışan Boşnak Müslümanlar daha sonra baskılara dayanamayıp isyan ettiler. Belirli bir zaman isyan başarıya gitse de Avusturya-Macaristan askerleri rakiplerine göre daha donanımlıydı. Boşnakların başlattığı bu isyanın başarısızlıkla sonuçlanması neticesinde bölgeden Anadolu’ya göçler başladı.

Osmanlı’nın bölgede egemenliğini yitirmesi Sırpların da Müslümanlar üzerindeki baskı politikalarını artırmış oldu. Belgrad’dan sürülen Müslüman halk şu anda kendi deyimleriyle ya “Sancak” bölgesine ya da Bosna-Hersek topraklarına göç etti. Şu anda yine Sancak’ta bulunan Novi Pazar kentinde zaman zaman (genel olarak futbol karşılaşmalarında) Sırpların Müslümanlara şiddet uygulama eğilimlerini görmekteyiz.

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Bosna-Hersek’teki varlığı 1. Dünya Savaşı’na dek sürdü. Bu dönemlerde halk dini açıdan baskı görmekteydi. Katolikler Müslümanlardan hiçbir zaman hoşlanmazdı ve bu durumu bölgede yaşanılan baskılarda görmekteyiz. 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte tüm dünyada olduğu gibi bölgede de karışıklıklar gözlenmiştir. Savaşı başlatan olay ise Sarajevo’da meydana gelmiştir. Hepimizin malumu Avusturya-Macaristan Veliahtı’nın Sırp milliyetçisi bir genç tarafından öldürülmesi olayı Sarajevo kentinde gerçekleşmiştir.

Savaşın sona ermesiyle birlikte Bosna-Hersek toprakları Hırvatlar ve Sırplar arasında sürekli bir mesele oldu. Hırvatlar, Hersek yöresinin hakimi olduklarını savunurken; Sırplar ise “Büyük Sırbistan” ideasını güdüp bu ülkenin topraklarının kendilerine ait olduklarını ileri sürmüşlerdir. Ancak bu iki sav da doğru değildir. Boşnak Halkı her daim devletine bağlı olmuş ve sadakatini her zaman göstermiştir. Hatta içlerinden devlet yönetimine de katılan olmuştur. Sokolac kentinde 1506 yılında doğan Sokullu Mehmet Paşa, I. Süleyman döneminde Osmanlı donanmasının Kaptan-ı Deryalığı ve yine I. Süleyman, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde 14 yıl Osmanlı Devleti’nin sadrazamlığını yapmıştır. Sokullu Mehmet Paşa hakkında Hristiyan kaynaklarında devşirme bir Sırp olduğu yazılsa da babasının Cemaleddin Sinan Bey olması onun Müslüman bir aileden geldiğini göstermektedir. Osmanlı tarihinin en önemli devlet adamı olan Sokullu Mehmet Paşa 11 Ekim 1579’da İstanbul’da bir suikast sonucu hayatını kaybetmiştir.

Bir savaş biterken diğerinin çanları çalmaktaydı. 2. Dünya Savaşı öncesinde kurulan Sırp-Hırvat-Sloven Devleti’ne Bosna-Hersek de dahil oldu. Kurulan bu birlik, Sırpların baskıcı tutumu ve yönetimi sürekli elinde tutma istekleri neticesinde ve Hırvatların Almanlardan destek alarak Sırplara savaş ilan etmesi üzerine dağıldı. Sırp-Hırvat Savaşı derin acılar yaratacak izler bırakmıştır. Hırvatların kurdukları USTAŞA hareketi, birçok Sırp’ın sadece Ortodoks olması sebebiyle öldürülmesine sebep oldu. Sırplar ise iki grupta Hırvatlara karşı direndi. Bunlardan birisi sonradan kendi görüşleri nedeniyle masum binlerce insanın ölümüne sebep olacak olan Çetnikler, diğer bir grup ise uzunca bir süre kurulacak olan Yugoslavya’nın idaresinde bulunacak olan Partizanlardı. Partizan grubu içinde Hersek’te Hırvat askerlerine direnmiş olan Boşnakların olduğu ispatlanmış bir gerçektir.

2. Dünya Savaşı döneminde ise Partizanların lideri Josip Broz Tito, Rus diktatör Stalin’in ve bölgedeki diğer ittifak kuvvetlerinin de desteğiyle 31 Ocak 1946 günü Yugoslavya devletini resmen kurdu.

Önümüzdeki yazıda Yugoslavya dönemini ve sonrasında yaşanan acı olaylardan bahsedeceğiz.

You Might Also Like

KORONA GÜNLÜKLERİ 2

KORONA GÜNLÜKLERİ

NOBEL BARIŞ MÜSVEDDESİ

GAZİ HÜSREV BEY

MEDENİ (?) AVRUPA

Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Copy Link Print
Yorum Yazınız

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

ARZ VE SEMÂ..
H Yayıntaş Haziran 14, 2025
LÂ İLÂHE/İLLÂLLAH
H Yayıntaş Mayıs 27, 2025
İLME ÂŞIK O’NUN DOSTU..
H Yayıntaş Mayıs 13, 2025
RAHMÂN’SIZ RAHÎM MÂNÂSI OLMAYACAKTIR.
H Yayıntaş Mayıs 12, 2025

Bizi Takip Edin

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
YabendeYabende
Bizi Takip Edin
Telif Hakkı © 2024 Yabende. Tüm Hakları Saklıdır.
Hoşgeldiniz

Giriş yapmak için kullanıcı adınızı ve şifrenizi giriniz.

Şifrenizi mi unuttunuz?