Nutk-u şerif’de Kenan Rifai Hzleri ne güzel anlatmış :
Dünya diyerek geçme sakın burada dır herşey / Mizan ü sıratı mutlaka orda mı sandın ? / Bilgin sana kıymet talebin neyse osun sen / İnsanlığı sade yiyip içmekte mi sandın ? / Halin ne ise müşteri sen oldun o hale / Noksanı meğer adl-i İlahide mi sandın ?
Şeriat ve tarikat ehli cenneti arzular,ahirette cennette olmak en büyük arzularıdır.Tatmin olmamış arzularımızın geleceğe açılmasına cennet talebi diyoruz.Daha açık bir ifadeyle cennet talebi ertelenmiş şehvet arzularımızdır.Onun içindir ki Yunus Emre Hzleri de :
“ Cennet,cennet dedikleri / Bir kaç köşkle bir kaç huri / İstiyenlere ver anları / Bana seni gerek seni / Yunus dürür benim adım / Gün geçtikçe artar odum / İki cihanda maksudum / Bana seni gerek seni.
buyurur.
Ayeti celilede buyruluyor ki :
Rasul size ne verdi ise,onu alın ( kabul edin )sizi neden engelledi ise,ona son verin ! (yaptıklarınızın sonucunu kesinlikle yaşatacağı içindir ki )Allah’tan KORUNUN !
Muhakkak ki Allah “ Şediyd’ül ıkab “ dur. Haşr süresi 7
Yine hadisi şerifte Resulullah sav “ Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak,bunların içinden bir fırkası ehl-i necat – kurtuluşa ermiş – olacaktır. “ Fırka-ı naciye dışında kalan yetmiş iki fırka cehenneme gidecektir.Ebu Hureyre’den rivayet.
Cennet düşüncesi çocuksudur.Çocuk aile büyüklerinin himaye ve kontroluna muhtaçtır.Özgür değildir.( İsevilikte de durum böyledir,ruhbanlık yani himaye vardır,özgürlük verilmemiştir.)
Özgürlük yalnız Muhammediliğin müminlik hali oluşmuş olanlarda vardır.Onlara sorumluluk ve özgürlük verilmiştir.Eylemlerinden sorumludurlar.Ruhbanlık anlayışında olanlar cennetten geldik cennete döneriz diyor.
İnsanı kamil ise “ Allah’ın işine karışma ama Allah’a dön ve Allah’a karış.” diyor.
Allah’a dönmek başka,cennete dönmek başka !
SONUNDA ;
Cennet ehli cennete, Allah ehli Allah’a dönecek !
Muhabbetler.