Biliniz ki, oruç bize emredildi. Bize farz olan oruç üçtür..
Birincisi, Ramazan orucudur..
Bil ki bu orucu insanlığa O’ farz kılmiştır..
Düşüncelerde sorarlar; “adak orucu var mıdır?”..
Biliniz ki, adak orucu vardır. Kendisi için istediği bir şeyi nefsi ile dileyenin adağı kabul olmamaktadır fakat kalbiyle dileyenler müstesnadır. Onlar Allah uğruna ve hizmetleri uğruna gerçekleşmesini istedikleri dilekleri için adak adarlarsa dost onlara adaklarının Hakk katında kabul olacağını söyleyecektir. Fakat nefisleriyle ve hırslarıyla gerçekleşmesini istedikleri bir şey için adak adamışlara da söyleyecek, onların tuttukları oruçları O’nun katına ulaşmayacaktır.
Biliniz ki, işiniz için adak orucu niyet edilmemelidir. Bunun için gayrete bürünün ve Allah’tan “azim” dilenmelidir..
Biliniz ki, bir de yolculuk sırasında tutacakları oruçları tutamayanlar eğer yolculuklarında onları daha da zora koyacak hasta iseler o orucu telafi etmek üzere oruçlarını tutmayabilir. Onlar Ramazan ayından sonraki takip eden otuz gün içinde oruçlarının kefaretini eğer iyileşmedilerse bir başkasına yardım ederek verebilir. İyileştilerse de tutamadıkları gün kadar orucu tutabilirler. Ancak üzerinize farz olan orucunuzun hasta olmamanız halinde yolculukta tutulmasında size fayda vardır. Zamanın yolculuk şartlarının hâllerini kitabın indirildiği zamanın şartlarıyla kıyaslamak idrak sahiplerine farzdır..
Bir de Ramazan ayının dışında O’nun farz kıldığı bir oruç vardır ki o da Perşembe günü orucudur. Artık uyanlar Allah katında övülen kimselerdir..
Bir de düşüncelerinde sorarlar; “Muharrem ayı orucu bize farz mıdır”?..
Biliniz ki, Muharrem ayı orucu yoktur ki o ay sizin hüzün ayınızdır. O ay kalbinizle ağlayacağınız aydır. Kalbi ağlayanın suyla, yemekle meşguliyeti olmamalıdır. Hâlinizden zuhur edecek bu ameliniz zorunlulukla elde edilecek bir amel değildir..
Ramazan bir zorunluluk mudur?..
Ramazan bir mücahade ayıdır. Nefsi terbiye ayıdır. Muharrem ise O’nun Sevgilileri için hüzün ayıdır..
Biliniz ki, artık bunun üzerine fazladan bir kelime koymayın ki, o bir kelime koymaksızın geleni olduğu gibi aktaran O’nun kulu ne büyük nimettir..HŞY