Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar veya içerik sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez Politikamız
Kabut Et
YabendeYabendeYabende
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Köşe Yazıları
    • Tasavvuf
    • Felsefe
    • Tarih
    • Kültür / Sanat
    • Diğer
  • İletişim
Okunuyor: Kadın
Giriş Yap
Bildirimler Daha Fazlası
Font ResizerAa
YabendeYabende
Font ResizerAa
Arama
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Tasavvuf
  • Felsefe
  • Tarih
  • Kültür / Sanat
  • Diğer
  • İletişim
Giriş Yap
Bizi Takip Edin
© 2024 Yabende
Yabende > Zeynep Huseyin > Kadın
Zeynep Huseyin

Kadın

Zeynep Hüseyin
Tarih: 13/03/2018
Zeynep Hüseyin 283 kez okundu

Mart ayı, kış mevsiminin hâkimiyetini bahara devrettiği,  doğanın canlandığı, her tarafın tazelik, zindeliğe büründüğü, yaşanası güzel bir zaman dilimi. Bu ay içerisinde insanoğlunun gönlüne sevinç tohumu düşer gibi adeta her gün mutluluk tomurcukları açar. Bir yaşam coşkusuyla filizlenir hayat, farklı tonlarda yeşerir, her taraf renkler cümbüşüne dönüşür.

Mart ayı yaşama sarılma, hayata tutkuyla bağlanmayı öğretecek çoğu güzelliklerin filizlendiği bir dönem.  Bu ay ayrıca  kadınların hayatta eşit bir canlı varlık olarak yerini bulması için mücadele ettiği ve dünya  genelinde farklı ekinliklerle  kutlanan 8 Mart dünya  kadınlar günü açısından da önemli.

Amerika’da 1857 yılında daha iyi çalışma koşulları isteyen 129 kadının tekstil fabrikasında grev sırasında ve çıkan yangında hayatını kaybetmesi anısına her yıl anıldığı ve günümüzde de farklı etkinliklerle bu tarihin kadın hakları adına kutlamaların yapıldığı bir tarih. Yapılan çalışmalarda kadın erkek eşitliği, eşit iş olanakları konusuna ağırlık verilirken, hala günümüzde kadınların aile içi ve iş ortamlarında şiddete maruz kaldığı, farklı baskı ve tacize uğradığı dile getirilmektedir. İstatistikler her 3 kadından birinin farklı türden şiddete veya tacize uğradığını göstermektedir.

Devletler şiddet olaylarına son verilmesi bağlamında her ne kadar yasal düzenlemeler yapsa da bu yüz kızartıcı olayların ardı arkası kesilmemektedir.  Sevginin kaynağı olan kadınlar çoğu sefer en çok güvendikleri yerlerde şiddet yaşamakta, en çok emin olmaları gereken yakınlarından baskı, hakaret görmektedirler. Kadınlara yönelen şiddet olayları kimi zaman eşten, kimi zaman kardeşten, kimi zaman da öz babadan, hatta kendi doğurdukları evlatlarından görmektedirler. Şiddet sevgisizlik ortamlarından beslenen habis bir kötülüktür.

Sağlıksız yaşam ortamları, aile fertleri arasında yaşanılan sevgi eksikliği, muhabbet etmeme, paylaşmanın yokluğu insanlar arası yabancılaşmanın, uzaklaşmanın nedenlerinden sayılabilir.  Şiddet merhamet ve hoşgörü yokluğundan da meydana gelebilen bir kötü haslettir.  Şiddet uygulayan kişilerin zayıf, korkak oldukları, bu acizliklerini tıpkı şiddet yoluyla gizlemeye çalıştıkları malum. Sevgi dolu, merhametli bir kişinin canlı cansız farketmeden dünyada bulunan her şeye itibar eder, sever.  Sevgisiz, mutsuz insan içinde insani vasıf ve duygularını yitirip, vahşi bir canavara dönüşebilmektedir.

İnsanoğlunun hayat kalitesini düşüren şiddet olaylarının yaşanmaması konusunda kadınlara düşen görevler çok fazla. Erkeği doğuran kadın, aile içi saadet ve huzurun sağlanmasıyla ilgilendiği kadar çocukların merhametli ve dürüst bireyler olarak yetişmesine özen göstermeye devam etmelidir.  Küçük sözlü münakaşalarla başlayan, zamanla büyük kavgalara dönüşen gereksiz tartışmaların şiddete baş vurarak çözülmeyeceği, sakin, anlaşılır  bir dille konuşarak , karşı tarafı dinlemeyi öğrenerek tatlı sonuçlanabileceği  bilinmelidir.

Kadın kendinden olduğu kadar çevresi ve ailesinden de emin olmalı, hür bir varlık olarak hayatta yürümelidir. Kadınlar günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “ Kadın Hakları Panelleri”  doğru mesajlar iletmesi açısından gerekli ve faydalıdır. Bu programlarda farklı alanlarda başarılı kadınlar, iş ve özel hayatlarında kadın olarak yüzleştikleri çeşitli durumlara açıklık kazandırmaya eğilim göstermektedir. Kadın  sadece 8 mart günü hatırlanacak ve o gün çiçek hediye edilecek bir kişi değil, her zaman saygı ve sevgiye laik ve muhtaç bir varlık olarak değer görmelidir.

Hayat denen arenada 8 Mart dünya kadınlar gününde elinde gülle dolaşan onurlu kadınlara gıptayla bakan, eşlerinden sevdiklerinden hiç çiçek almayan, varlığını belli etmeden, içinde gömülen dargınlık ve suskunluklarıyla yaşayan kadınlar da vardır. Söz sahibi olmayan, kaderlerinin aile fertlerinin keyfiyetine göre biçilen kadınların sessiz çığlıklarına kulak vermek,  sırtında ki  yüklerinin  hafifletilmesi gerek.  Kadın mart ayında açan bahar gibi sevimli olmalı, varlığıyla ortama nur saçmalı,  merhameti ve bilgeliğiyle hayata anlam kazandırmalı, sevgisiyle yaşama hayat kazandırmalıdır…

You Might Also Like

MEDET

1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ

SALGIN

Yalakaya Dair

Hediyeleşme

Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Copy Link Print
Yorum Yazınız

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

ARZ VE SEMÂ..
H Yayıntaş Haziran 14, 2025
LÂ İLÂHE/İLLÂLLAH
H Yayıntaş Mayıs 27, 2025
İLME ÂŞIK O’NUN DOSTU..
H Yayıntaş Mayıs 13, 2025
RAHMÂN’SIZ RAHÎM MÂNÂSI OLMAYACAKTIR.
H Yayıntaş Mayıs 12, 2025

Bizi Takip Edin

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
YabendeYabende
Bizi Takip Edin
Telif Hakkı © 2024 Yabende. Tüm Hakları Saklıdır.
Hoşgeldiniz

Giriş yapmak için kullanıcı adınızı ve şifrenizi giriniz.

Şifrenizi mi unuttunuz?