Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar veya içerik sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez Politikamız
Kabut Et
YabendeYabendeYabende
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Köşe Yazıları
    • Tasavvuf
    • Felsefe
    • Tarih
    • Kültür / Sanat
    • Diğer
  • İletişim
Okunuyor: ÂGÂH OL!
Giriş Yap
Bildirimler Daha Fazlası
Font ResizerAa
YabendeYabende
Font ResizerAa
Arama
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Tasavvuf
  • Felsefe
  • Tarih
  • Kültür / Sanat
  • Diğer
  • İletişim
Giriş Yap
Bizi Takip Edin
© 2024 Yabende
Yabende > Öğr. Gör. Mehmed Veysi Dörtbudak > ÂGÂH OL!
Öğr. Gör. Mehmed Veysi Dörtbudak

ÂGÂH OL!

Öğr. Gör. Mehmet Veysi Dörtbudak
Tarih: 07/03/2018
Öğr. Gör. Mehmet Veysi Dörtbudak 691 kez okundu

Mevlevîlikte ve tasavvufta bir terim vardır; “âgâh olmak”… Uyuyan dervişi, uyandırmak için yanına giden arkadaşı, şahâdet parmağıyla hafifçe yastığı vurur ve söz gelimi “Derviş Mehmet, âgâh ol” derdi. Sarsmak, bağırmak, gürültü ile uyandırmak yoktu. Yavaşça yastığa vurulur ve sessizce seslenilirdi. Uyandırılan kişi de huzurla uyanır ve “âgâh” olurdu.

Nedir âgâh olmak sözlükte hangi manâdadır ve tasavvufa nasıl girmiştir, nasıl âgâh olunur ?…

Farsçadan dilimize transfer ettiğimiz bu kelime; uyanık, basîret sâhibi, sırlara vâkıf, müteyakkız olmak manâlarına gelir. Yukarıda sıraladığımız sözlere bakınca, kelimenin daha çok derûnî anlamlar taşımakta olduğunu görürüz.

Derviş uyanık olurdu. Gaflette olmazdı. Kâinâtı okurdu, gördüklerinden bir manâ çıkarır, olayları yorumlar, çıkardığı dersten kendi üzerine düşeni yapardı. Hani Halil Cibran’ın şiirinde “Tanrım Benimle Konuş” diyen adam gibi değildir. Gördüğünden ibret alır âgâh olan kişi.

Basîret sahibidir. Olacakları önceden sezer ve bilir, tedbirini ona göre alır. Mesnevî-i Şerîf’te bir hikâye vardır:

Yaşlı bir adam altın tartacaktır ama terazisi yoktur, gider evinin az ilerisindeki kuyumcudan “Oğlum, altın tartacağım, bana terazini verir misin?”diye terazisini ister. Kuyumcu,

-Amcacığım kusura bakma bende süpürge yok. der. İhtiyar adam,

-Evlat, süpürge istemiyorum, altın tarttığın teraziyi istiyorum.” deyince kuyumcu cevaben

-Amca özür dilerim bende kalbur da yok.” diye söyler. Sinirlenen ihtiyar adamın, “Oğlum sen, benimle dalga mı geçiyorsun, işte burada duran terazini istiyorum. Sen ise bana teraziyi vermek yerine ‘süpürgem yok, kalburum yok.’ deyip duruyorsun” sözlerine karşılık kuyumcu

-Amca altınların külçe değil, küçük altın tartacaksın. Ama sen yaşlı adamsın, altınları tartarken yere dökeceksin. Dökülen altınları toplamak için gelip bu defa benden süpürge isteyeceksin, süpürge ile topladığın altınları çer-çöpten ve tozlardan arındırmak için de gelip kalbur isteyeceksin. Benim süpürgem de yok, kalburum da yok. Der.

Kuyumcu basiret sahibi insandır. Olacakları önceden görmüştür. Yakını gören göz, göz değildir. Dağın arkasındaki düşman hakkında bilgi sahibi olup planını ona göre yapan komutanı zafer bekler. Düşmandan bî-haber olan komutan yenilgiye mahkûmdur.

Bir Allah dostuna mutasavvıf kimdir diye sorduklarında “Camiden çıkarken sağ ayağını değil de sol ayağını önce dışarıya atandır.” buyurmuş. Çok mu önemli diyeceğiz sağ ayakla veya sol ayakla çıkmak. Benim açımdan önemli değildir ama bir derviş ne yaptığını bilmelidir. Ne zaman nerede hangi adımı atacağını bilmeli, devamlı tetikte olmalıdır. Dervişliği seçmiş ise herşeyiyle ona odaklanmalı ve bir derviş gibi davranmalıdır. Odaklanmaz aklı fikri başka yerlerde olursa Ömer Seyfettinin “Mermer Tezgâh” hikâyesindeki adama döner sonu. Onun için de derviş de âgâh olmalıdır diyoruz.

Bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (S.A.V.) “Müslüman, bir delikten İki defa ısırılmaz.” buyurmuştur. Âgâh olmamız gerektiği için başka söze ne hâcet.

You Might Also Like

SÛFÎNİN VAKTİ

“LÂ TAKNATÛ”

MEDAR DERNEĞİNDE ACI KAYIP

HZ. MEVLÂNÂ MUÂRIZLARINA…

MEYDAN

Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Copy Link Print
Yorum Yazınız

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

ARZ VE SEMÂ..
H Yayıntaş Haziran 14, 2025
LÂ İLÂHE/İLLÂLLAH
H Yayıntaş Mayıs 27, 2025
İLME ÂŞIK O’NUN DOSTU..
H Yayıntaş Mayıs 13, 2025
RAHMÂN’SIZ RAHÎM MÂNÂSI OLMAYACAKTIR.
H Yayıntaş Mayıs 12, 2025

Bizi Takip Edin

FacebookLike
TwitterFollow
InstagramFollow
YabendeYabende
Bizi Takip Edin
Telif Hakkı © 2024 Yabende. Tüm Hakları Saklıdır.
Hoşgeldiniz

Giriş yapmak için kullanıcı adınızı ve şifrenizi giriniz.

Şifrenizi mi unuttunuz?