Geçtiğimiz haftaki yazıda az çok Sancak bölgesini tarif etmiştik. Ardından hafta sonu ise bölgede istenen özel statü, bu hafta da yine bu bölge hakkında yazmamda etkili oldu.
Ulusal bir statüye sahip olan Boşnak Halk Parlamentosu, aldığı bir karar ile Sırbistan’ın güneyi ve Karadağ’ın kuzey bölümünü kapsayan ve Boşnakların kendi aralarında Sancak dedikleri bu bölgede yaşayan Müslüman halk ile ilgili bazı özel statülerin verilmesini Sırp ve Karadağlı makamlara iletti.
Diyalog amaçlı gönderilen davetlerin sonucu ne olacak bilinmez ama bu konuda bazı çekincelerim var. Parlamentoda alınan kararları aktarmadan önce çekincelerimi sizlerle paylaşmak isterim.
Özellikle Sırplar, Bosna-Hersek’teki savaşın ardından her ne kadar savaş konusunda artık istekli görünmese de nüfusu Bosna-Hersek’te bulunan aşırı Sırp milliyetçileri elbette ki bu meseleyi desteklemeyecektir. Ayrıca iki ülkede de Müslümanlar üzerinde kurulan baskılar her zamanki gibi devam etmekte ve dini inançlara da hakaretler edilmektedir. Boşnak Halk Parlamentosu buna karşı bir önlem almayı amaçlasa da bu dava çok eskilerden beridir süre gelmekte. Osmanlı Devleti’nin buradan çekilmek zorunda kalmasının ardından buradaki halka uygulanan baskılar ile göçlere zorlanması ve yine buraya Hristiyanların yerleştirilmesi boşuna yapılmış bir hareket değildir. Nüfus olarak %81’lik bir pay Müslümanların olsa da Hristiyan halk için elbette statüye karşı geleceklerdir.
Bunun yanında özel statüyü özerklik gibi ele alabilirler. Zaten Sırbistan’ın Kosova’dan kaynaklı sıkıntıları devam etmekte. Kosova’nın bağımsız bir devlet olmasını 11. yılı olmasına rağmen hala kabul etmeyen Sırbistan, Bosna-Hersek’teki sözde Sırp Cumhuriyeti ile arasında tampon olan bu bölgeye özel bir statü vermeyebilir. Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi eğer özel statüyü özerklik olarak ele alırlarsa orada daha kötü şeyler de yaşanabilir. Allah korusun.
Elbette ki buradaki Müslümanların da toprakları burası ve özgürce yaşama hakkına da sahipler. İşte Boşnak Halk Parlamentosu, yapmış olduğu toplantıda 9 maddeden oluşan bir bildirge yayınladı. Bu maddelerin tercümesi ise şu şekilde olmuştur:
Devlet politikalarının Sancak’ta yaşayan Boşnakların güvenlikleri üzerinde etkileri
Madde 1: BHP, Sancak’ta yaşayan Boşnakların güvenlik durumları hakkında bazı endişeler tespit etmiş ve bu korku ile birlikte yaratılan güvensizlikle Sancak’taki Boşnakların korku ile yaşamasına sebebiyet vermiştir.
Madde 2: BHP, özellikle Sırbistan’da, sosyal hayatın her alanında Boşnaklara yönelik ayrımcı politikalar tespit emiştir.
Madde 3: Sırbistan hükumetinin Sancak’ta yaşayan Boşnaklara Sosyo-ekonomik hayatta yaptığı baskıların şiddetli ve dayanılamaz olması ile yukarıda geçen ayrımcı politikalar burada yaşayan insanların olumsuz etkilendiği görülmüştür.
Madde 4: BHP, ilgili makamlardan, Sancak’ta aşırı Sırp milliyetçiliği yürüten grupları kontrol altına almasını talep etmektedir. Ayrıca Sırp Savunma Bakanlığı’ndan bu yüksek riskli olayların en aza indirgenebilmesi için özel bir ekip kurulmasını istemektedir.
Madde 5: BHP, yetkili makamlar tarafından atanan yargıçların yeteri kadar adil olmadığını tespit etmiştir. Bundan dolayı Novi Pazar, Tutin, Sjenica, Prijepolje, Priboj ve Nova Varos kentlerine ulusal bilinçle atanacak yargıçların getirilmesi gerekliliğini görmüştür.
Madde 6: 1990 ile 2000 yılları arasında işlenen suçlar planlı olup bu suçlar hakkında adil bir ceza verilmemiştir. Aksine tahkikatlar yeterli olarak yapılmamakla birlikte suçluların aklanmasına yönelik çalışmalar olduğu görülmüştür.
Madde 7: Azınlık hakları, Sırbistan Cumhuriyeti Azınlık Haklarının 23. maddesine göre uygulanmamaktadır. Sancak’ta yaşayan Boşnak halkı için bu maddenin uygulanması bir zorunluluktur.
Madde 8: Bu kararlar en kısa zamanda Sırbistan Cumhurbaşkanlığı’na iletilecektir.
Madde 9: Alınan kararlar Boşnak Halk Parlamentosu resmi internet sitesinde ana bülten olarak paylaşılacaktır.
Bu kararlar kabul edildiği tarihte yürürlüğe girecektir.
Alınan kararlar bazında görüyoruz ki bölgede Boşnaklar üzerindeki sindirme politikası devam etmekte. Bu kararlar en kısa sürede gözden geçirilip gerekli makamların konuya cevap vermeleri elzemdir. Gerekiyorsa da Rusya ile birlikte duruma el atmamız da icap etmektedir. Alınan kararlara Sırbistan hükumetinin cevabını merakla bekliyoruz. Şimdiden hayırlısı neyse o olsun.