Yaz mevsiminin son demlerinin yaşandığı bir gecede, sonbaharın gelişini müjdeleyen sarı yaprakların döküldüğü patikadan geçerken, eski ve unutulmayan “Bir İhtimal Daha Var” şarkısının nağmeleri, buluşmaya giden bir grup arkadaşın sohbet konusuna dönüştü. Herkeste farklı çağrışımlara yol açan şarkı sözlerinde yaşama dair ihtimallerin var olmasının yanında ölüm ihtimalin de söz konusu olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. İhtimaller üzerine yoğunlaşan muhabbette eski zamanların hakiki değerlerine özlem, hayatı güzelleştiren ve mana kazandıran sevgilere hasret, eşsiz yaşantılara sahne olan ölümsüz aşklara umut doğdu.
Bir şarkı sözü veya müziği insanoğlunda farklı duyguları, düşünceleri çağrıştırabiliyor, değişik ihtimallerin varlığını sezinletebiliyor. Müziğin evrensel bir değer teşkil ettiği ve insanın ruhuna temas etmesiyle, içinde mevcut ve dirilmesini bekleyen yaşanmaya namzet duyguların uyanmasına önemli bir vasıta olduğu söylenebilir. “Müzik ruhun gıdasıdır.” derler, ruhun doğru, estetik ve ruha hitap eden faydalı ve olumlu şeylerle beslenmesi gerekli. Doygun ruhların insanoğlunun kemale ermesini ve kâmil bir birey olarak yetişmesini sağlar. Gerçek ve güzelliklerle doygun ruhların etrafa faydalı ve hayırlı olduğu bir gerçek.
“Bir ihtimal daha var, oda ölmek mi dersin.” şarkı sözlerini mırıldayan arkadaşlar, saygı ve sevgiye dayalı birlik beraberliğin yarattığı hoş havasını teneffüs etmenin mutluluğunu haykırıyorlardı adeta. Dünyanın tükenmeyen çilelerine hayıflanan arkadaş grubu, her bir bireyin âlemde yaşananlara karşı sorumluluk hissiyatına sahip olması gerektiği görüşünde birleşti. Dünya dertlerine çare üretmekten vazgeçmeyen ve yaşam denen sahnenin korunması için her bireyin elinden geldiğince katkı sunabileceği görüşünde uzlaştı. İnsanlığı yaşatma ihtimalleri çok, bu ihtimaller bizzat insanoğlunun ne denli olgun ve bilinçli olmasıyla da alakalı.
İnsanoğlu ilk başta kendine karşı sevgi ve saygı hissine sahip olmalıdır. Bu hasletlere sahip kişiler etrafına, ortamına da saygıyı ihmal etmez, etrafını kuşatan her şeye yüce yaratanın eseri gözüyle bakar ve sevgi besler. Kendi kendiyle barışık olma hali, olgunluk süzgecinden geçen bilge kişilerin önemli özelliklerindendir. Barışçıl ve sevgi dolu insanlar her gittikleri yere huzur saçarlar, hayatı kolaylaştırıp güzelleştirirler. İnsan vasıflarına sahip kişilerin, dünyada yaşayan tüm canlı varlıkların korunması, denge içerisinde bulunması ve yaşaması için önemli çalışma ve hamleler yaptığı malumdur.
Gittikçe israf edilen dünya kaynak ve değerlerinin korunması, bizzat bilge ve kendine insan diyebilen kişilerin daha çok sayıda yetiştirilmesiyle sağlanabilir. Gittikçe israf edilen insan özelliklerinin tekrar kazandırılması ve insanoğlunu tekrar süslemesi oldukça önemli gözükmektedir. Yalanın rağbet gördüğü bu dönemde, yeni nesilleri gerçeklerden sıyrılmamayı, hayatta dürüst ve adil olmayı, ayrımcılık değil, kardeşçe sımsıkı bağlanıp, dünyada barışı tesis etmeleri öğretilmelidir.
Sevginin, aşkın gücüyle yoğrulmalı hayat hamuru, sadakat ve saadetle pişirilmeli, sofraya sunulan nimete şükreden gönüllerle vuslata ermeli yaşam öyküleri. Ruhların tatmin olduğu muhabbet şerbetinden içip mecnuna dönüşene, bir ömre bedel nazlı yara kavuşma gizemi, bir ihtimali daha doğuruyor. İhtimaller ihtimale gebe, sonsuz ihtimaller zincirinde kalan bir ihtimal daha varken, oda ölmek mi dersin yar…
Tüm ihtimaller hayat devam eddikçe yaşanır. Ölüm en sonuncusu ve uzak olanı olmalı. İnsan sevgisi barış kardeşlik paylaşma gibi olgular vicdan sahibi insan ve toplumların meziyetleridir.
Herşey umutla başlar vicdan varsa mutlu hedefe ulaşılır. Hiçbir zaman umudu kaybetmeyin. Yoksa yaşam işkenceye döner.
Mutlu olmak umutlu olmaktan geçer. Kalemine yüreğine sağlık. Bu konuları konuşabiliyorsanız
etrafınızda Kamil insanlar var demek. Çok güzel.
Çok güzel begrndim